Üç Dilin Anahtarı Manzum Sözlükler

Bir dil iletişim kurabilmek, iki dil sıhhatlice düşünüp ufuk sahibi olabilmek, üç dil ise bir medeniyet inşa edebilmek için son derece lüzumludur. Bunun farkında olan ecdadımız, dil öğrenmekte farklı yollar kullanmışlardır. Bu pratik çözümlerden biri de manzum, yani şiir şeklinde yazılmış sözlüklerdir…

Böyleydi Osmanlı’nın Kandili

Özellikle Peygamber Efendimizin dünyaya gelişi münasebetiyle ihya edilen Mevlid Kandili gecesi düzenlenen “Mevlid Alayı” ve sonrasında icra edilen “Mevlid Merasimi” zamanla Osmanlıların en önemli merasimleri arasına girecek, yabancı seyyahların kitaplarına, ressamların gravürlerine dahi konu olacaktı…

Bâb-ı Âli Baskınının Perde Arkası

Tam 100 yıl önce, yine bir ocak ayında tertiplenen Bâb-ı Âli baskını ve bu hadisenin Osmanlı üzerindeki yıkıcı etkisi çok konuşuldu, yazıldı, çizildi. Maalesef bu hadise de birçok tarihi mevzuda olduğu gibi çeşili siyasi maksatlar uğruna çarpıtılarak anlatılmıştır.

Batum Aziziye Camii

Osmanlılar tarafından Kafkasya’da birçok müessese kurulmuş, cami ve medreseler inşa edilmiştir. Bu coğrafyada yapılan en güzel eserlerin başında, şu sıralar tekrar inşa edilmesi düşünülen Batum Aziziye Camii gelmektedir…

Mağlup Ordunun Galibiyet Âbidesi

Lüleburgaz istasyonunda ağaçların arasında kalmış yalnız bir âbide… “Çanakkale Şehitleri Âbidesi” olarak bilinen ve Balkan Harbi’nden Çanakkale’ye uzanan mücadelenin hatırasını yaşatmak üzere inşa edilen bu âbidenin hikâyesi ve manası çok derin…

Ahmed Cevdet Paşa’nın Medrese Hatıraları(1)

“…Sonra Fatih Cami-i Şerifi’nin Sahn-ı Seman medreselerinden Akdeniz tarafındaki Baş-Kurşunlu Medresesi’ne çıktım ve bir vesile ile camı avlusuna bakan köşe odayı tek başıma zapt ederek orada sâkin oldum ki mutavvel’e haşiye yazan Hasan Çelebi’nin odası olduğu medrese rivayetlerindendir.

Peygamber Efendimize Hakaret Piyesinde Diplomasi Başarısı

İlk olarak “Roland’ın Kızı” piyesi ile İslâm düşmanlığını ortaya koyan Fransız yazar Bornier, Fransa’da yeni bir hakaret piyesini oynatma izni almıştı. Bunun üzerine Paris sefirimiz Esad Paşa’nın teşebbüsleri sonucu, Fransa Maarif Nazırı tarafından, “oyunda bazı değişiklikler yapılarak” oynanması kararı alınmıştı.

Bosna-Hersek’te Avusturya Zulmü

1878’de Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan Berlin Antlaşması’nı fırsat bilen Avusturya hukuka aykırı olarak Bosna-Hersek’i işgale başlamıştı. “Dirlik, refah ve hürriyet getireceği”, “Müslümanları uygarlaştıracağı” iddiasıyla kamuoyunun gözü boyanırken hem Müslümanlara hem de yerli Ortodoks Hıristiyanlara zulüm, işkence ve haksızlık yapmıştı.