Osmanlı Askerinin Ruh Hâli

“Asker olanlar bilirler ki akşamları alay kumandanları tarafından emir ve yasak içeren ‘divan’ adında günlük bir emir yayınlanır. Bu divan, diğer adıyla günlük emir; İtalyanların 18 Nisan 1912 tarihine rastlayan Perşembe günü yaptıkları bombardımanın ardından yazılmıştı…”

Çerkes Hasan Bey

Abdülaziz Han şehid edilmiş, etrafı aç kurtlarla çevrilmiş olan Osmanlı Devleti, sinsi planlarla yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu karanlık günlerde padişahlık makamının uğradığı bu büyük saygısızlığı kabullenemeyen bir Osmanlı subayı, intikam planları yapmaktadır. Sultan Abdülaziz’in kayınbiraderi kolağası Çerkes Hasan, devlet ve millet uğrunda cesaret dolu bir işe girişmiştir…

Arnavutlar da Benim Evladım!

“Haiz olduğum hilafet-i kübrâ münasebetiyle, hepinizin de pederi bulunduğum, rahat ve huzurunuza herhangi bir zarar ve noksanlık gelmemesi için uykumu, rahatımı ve nefsime hoş gelen şeylerin tamamını terk ettiğim teslim olunan hakikatlerdendir.”

Elektrikle Aydınlanan İlk Şehir Tarsus

Adana Vilâyeti dâhilinde ilk parke kaldırımlar Tarsus sokaklarına döşenmiş, Anadolu’da madenî borularla evlere kadar su isâlesi ilk olarak Tarsus’ta yapılmıştı. Türkiye’deki ilk elektrik santrali de Tarsus’ta kurulmuş ve ilk şehir elektriği üretimi burada gerçekleştirilmişti…

Osmanlı’nın Düğün Sandığı Surnâmeler

Düğün ve şenlikler başlamadan aylar önce hazırlıklara başlanır, düğün mekânı tespit edilir, düğün için gerekli işlerin yapılması, davetlilerin ağırlanması, yemekler, oyunlar, gösteriler, hediyeler, nahıllar, ateş işleri ve diğer masraflar için binlerce altın harcanırdı.

Tarih Mi, Masal Mı?

Bir asırdan beri milletimize çeşitli masallar, efsaneler, hikâyeler, romanlar ve mühendislik eseri kurgular maalesef tarih diye okutturulmaktadır. Altı buçuk asırlık bir tarih, masallardan ibaret gibi gösterilmiş, hâlen de kısmen gösterilmeye devam edilmekte…

Alçak Sandalye Krizi

Devletlerarası münasebetlerde elçilerin ve elçilik heyetlerinin mühim bir yeri vardır. Protokol sıralamasında bir elçinin oturduğu sandalyenin yüksekliği bile onun temsil gücünü gösterir… Bundan 341 yıl önce Fransa’nın İstanbul elçisinin temsil derecesi küçültüldüğü gibi bir de alçak sandalyeye oturtulmuştu…