Endülüs halkına göre, Medînetüzzehrâ, insanlığın yeryüzünde yapabildiği en muhteşem eserdi. Altın çağın muazzam şehri olarak yapılan Medînetüzzehrâ’nın ömrü fazla uzun olmamış; yapılışının ardından henüz bir asır geçmeden tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almıştır…
İslâm’ın İlk Ordugâh Şehirleri
Ordugâh, bir ordunun ikamet ettiği, yerleştiği yer anlamına gelmektedir. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere şehirlerinde doğan ve yeşeren İslâm dininin, Arap Yarımadası, Irak, Suriye ve Mısır topraklarında yayılmasıyla beraber, İslâm ile ilk müşerref olan Arapların, kendilerini hızlı bir şehirleşme olgusunun içinde buldukları, kaçınılmaz bir gerçektir…
İslâm Kütüphaneciliğinin Başlangıç Serüveni
İslâm dünyasında ilk kütüphaneler, Emevîler döneminde ortaya çıkmıştı. Genellikle cami, mescid, medrese gibi eğitim kurumları ve evler içerisinde yer alan …
Orta Çağ İslâm Coğrafyasında Sıra Dışı Ödeme Araçları
Orta Çağ’da İslâm dünyası, ticarette umumiyetle altın, gümüş ve bakırdan imal edilen dinar, dirhem gibi para birimlerini kullanıyordu. Bu usul, İslâm iktisadî tasavvurunda ve fıkıh kitaplarında kabul gören mevcut ödeme araçlarıydı. Ancak bu geleneksel kullanımdan başka, farklı coğrafya ve zamanlarda, başka bazı ödeme araçları da vardı…
Davet ile İcabet Arasında Son Kisra ve Son Kayser
Davet, doğru yönden olursa icabet etmek lazımdır. Bazen insan icabet etmek ister, davet olmaz; bazen de davet olur, icabet nasip olmaz. Son Kisra ve son Kayser’in davet ile icabet arasındaki serencamını okuyacaksınız…
Müslümanlar Uzay Gözlem Üsleri Rasathaneler
Gezegenlerin, yıldızların ve gök cisimlerinin bulundukları yerleri tespit etmek ve hareketlerini incelemek için kurulan gözlemevlerine, rasathane denmiştir. İlk defa Müslümanlar tarafından kurulan rasathaneler, kısa sürede İslâm dünyasının her tarafında açılmıştır. Pek çok astronomi âliminin çalıştığı, onlarca talebenin eğitim gördüğü rasathaneler, bir nevi günümüzün uzay gözlem üsleri gibiydi ve buralarda yapılan gözlemlerle elde edilen veriler, sonraki çalışmalara büyük katkı sağlayacaktı…
Cennetü’l-Muallâ’nın Mübarek Misafirleri
Umre ve hac maksadıyla Mekke-i Mükerreme’ye gelen Müslümanların mühim duraklarından biridir bu mukaddes mekân.
İslâm Şehirleri İlham Kaynağıdır!
İslâm’ın ihya ettiği insanın inşa ettiği yapılarda, insan-mekân arasındaki ruhu görmek mümkündür. Bu ruhu hissedenler “Bu şehrin bir ruhu var.” der. Şehirler, İslâm ile mana ve değer kazanır. Böylelikle birer sembol hâline gelen İslâm şehirleri, Doğu’dan Batı’ya pek çok medeniyete ilham kaynağı olmuştur…
Mukaddes Beldeden Sultana Şükran Mektubu
Osmanlı’nın Haremeyn-i Şerîfeyn’e olan hürmetleri, tazimleri ve yaptıkları hizmetler takdire şayandır. Sultanların bütün bu gayretleri, Cenab-ı Hakk’ın rızasını ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) muhabbetini kazanmak içindi şüphesiz. Tabii bununla beraber insanların gönlü de kazanılırdı. Haremeyn ahalisi de sultanların ve mahalli idarecilerin yaptığı hizmetlerden duydukları memnuniyeti, bir teşekkür mektubuyla ifade etmişlerdir. Bu makalemizde Osmanlı sultanlarının mukaddesata hürmetine ve Mekke-i Mükerreme ulema ve eşrafından 58 zatın, Sultan İkinci Abdülhamid Han’a sundukları şükran mektubuna yer verdik…
Medeniyet Hafızası Şehir
Bir İslâm şehri hangi temeller üzerinde yükseliyordu ve mimarîsi nasıl şekilleniyordu? Bu temellerin dayandığı esaslar nelerdi? Halife Mansur’un, Bağdat’ı inşa ettirirken ustaları, faziletli ve dürüst kimselerden seçtiğini biliyor muydunuz? Peki şehirlerin de bir ruhu olabilir mi? Medeniyetimizin hafızası şehre dair doyurucu bir dosya sizleri bekliyor…