Yazıyı okumaya başlamadan önce lütfen yukarıdaki resme bakın ve bu binanın ne olduğu hakkında fikir yürütün. Aklınızdan geçenleri tahmin etmek hiç de zor değil. Muhtemelen bu resmin bir camiye ait olduğunu düşündünüz değil mi? Üzülerek belirtmek isteriz ki yanıldınız. Peki kubbesi ve minaresiyle tam bir camiyi andıran bu yapı gerçekte ne amaçla kullanılıyor? İşte bu sorunun cevabı, yazımızda…
Oryantalizm en kısa tanımıyla Doğu bilimidir. Yani Batı’nın, Doğu kültürlerini ve dillerini tanımak için ortaya attığı bir disiplindir. Diğer bir tarife göre ise: “Batı dünyasının, Doğu dünyası üzerinde hegemonya kurabilmesini kolaylaştıran ve ön yargılardan beslenen bir düşünce sistemidir.” Batı’nın kurguladığı Doğu imajı olarak da görülür. Oryantalizm, edebiyattan mimariye, giyim kuşamdan, sinemaya kadar birçok farklı sahada kendisini göstermektedir. Burada vereceğimiz örnek ve değinmediğimiz onlarcası göz önüne alındığında, oryantalizmin çok da masum bir hareket olmadığını anlamak mümkün.
Yapının hikâyesi şöyle: Budapeşte Hayvanat Bahçesi ilk olarak 1866 yılında açılmıştır. Bahçe, içinde barındırdığı hayvan sayısı ve çeşidinin artmasına bağlı olarak zamanla yetersiz hâle gelir. Bunun üzerine yetkililer bahçeyi genişletmek ister. Mimar Kâroly Kös bu işle vazifelendirilir. Doğu kültür ve mimarisi ile yakından ilgilenen mimar K. Kös, filler için kubbeli ve minareli bir ahır inşa eder. Binayı bu şekilde tasarlayan şahıs ise Kornél Neuschlosz’dur. Kornél’in binayı bu tarzda tasarlarken gerçek amacının ne olduğunu bilemesek de her şey ortadadır. Devrin yetkililerine göreyse tek gaye dikkat çekmektir!
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 157. sayısından (Eylül 2021) okuyabilirsiniz.