“Robotlar, bizi işsiz mi bırakacak? Yapay zekâ, insan zekâsını alt edebilir mi? Robotik bilimin sonu nereye gidecek?” meçhul zamana yollanan bu ve benzeri sorularla karşılaşmışsınızdır muhakkak. Gelecekte robot teknolojisi nereye gider, bizi nasıl etkiler bilinmez ama sizinle çelikler, yığın kablolar, milyonlarca transistör ve çipler arasında, robotların geçmişine dair bir yolculuk yapabiliriz…
Merhaba, Ben Robot!
Günümüzde anladığımız manadaki hallerinden çok farklı olsa da robotların ilk nüvelerini, milattan öncesine dayandırmak mümkün. Eski Mısır ve Antik Yunan’daki otomatik su saatleri, hidrolik aksamlı hareketli makineler, robotların tarihini, sandığımızdan çok daha eskilere götürüyor.
Hava ve boşluk üzerine çalışmalarıyla pnömatik (yararlı bir iş yapabilmek için sıkıştırılmış hava olarak depolanan enerjiyi kullanan sistemler) ilminde eserler veren Yunanlı Ctesibios ve sonrasında gelen Philon, alanın ilk isimlerindendir. Philon’un pnömatik alanında yazılmış kitabından, eserin Abbasiler devrinde yapılan Arapça tercümesi sayesinde haberdarız. Bu tercüme, Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir. Philon’un yaptığı araçlar, İskenderiyeli Heron’un su içen hayvanları ve öten kuşları, mekanik aletlerin ibtidaî örneklerindendir.
Yine İslâm âlimleri de pnömatik alanında önemli çalışmalar yapmışlardı. İlmî faaliyetlerin hız kazandığı Abbasiler devrinde Bağdat’ta yaşamış Benû Musa Kardeşler, devrin meşhur matematikçi, astronom ve fizikçilerindendir. Bu üç kardeş, eski devirlerde yapılan çalışmaları geliştirmişler; hava, boşluk ve denge prensiplerini temel alan yüz aracın tasvirini yapmışlardır.
Bu ilk çalışmalardan sonra, bugün robot denince insan gibi iki ayak üzerinde durup yürüyen, büyük fabrikaların iş gücünü omuzlayan teknolojik altyapının tarihine geçmeden, gelin robot isminin nereden geldiğine bir bakalım.
Robot: Modern Köle
Bugün dilimize pelesenk olan robot kelimesinin mazisi çok eski değil, yüz yıllık. İlk defa Çek yazar Karel Capek’in 1920 yılında yayımladığı R.U.R. (Rossum’s Universal Robots) eserinde geçen robot kelimesi, daha sonra tüm dünyada kullanılmaya başlanmış.
Kapak dosyasının tamamını Yedikıta Dergisi 155. sayısından (Temmuz 2021) okuyabilirsiniz.