Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir. Büyük Selçuklu sultanları da bu düsturu kendilerine şiar edinmişler, her zaman ilim ehli ile beraber oturmaya ehemmiyet vermişlerdir.
Babalarının Gölgesinde Kalan Nizâmülmülk’ün Oğulları
Selçuklu’nun vezaret makamında bulunanların üçte biri, Nizâmülmülk’ün soyundan gelmiştir. Ancak hiçbiri babalarının eriştiği başarıya ulaşamamış, babalarının gölgesinde kalmışlardır…
“Kostantiniyye’yi Payitahtımız Yapacağız!”
Müslüman esirler, Selçuklu sultanından yardım istediler. Sultan Sencer, esirlerin serbest bırakılması için Bizans imparatoruna bir mektup yazdı…
744 Senelik Zarafet İnce Minareli Medrese
Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıldızının sönmeye yüz tuttuğu bir devirde inşa edilen ince minareli medrese, gerek mimarisi gerekse işçiliği ile şaheser niteliğindeydi. Selçukluların payitahtı Konya’da bulunan eser, bugün dahi görenleri kendisine hayran bırakıyor, ziyaretçilerini asırlar öncesine doğru bir yolculuğa çıkarıyor…
Selçuklu’nun İlim Merkezleri
11. asırda cihan devleti kuran Büyük Selçuklular; Horasan, Mâverâünnehir, Irak ve Suriye bölgeleri gibi geniş coğrafyalarda hüküm sürdüler. Sahip oldukları topraklar, aynı zamanda İslâm kültür ve medeniyetinin önemli yerleriydi.
İstanbul’un Yeni Sakinleri Aksaraylılar
İstanbul’un ihyası için göçürülenler arasında, Aksaraylılar da vardı. Yeni şehri “şenlendirmek” maksadıyla yapılan iskânlar sırasında, Aksaray halkının tercih edilmesinin elbette bir hikmeti vardı. Anadolu Selçuklu hükümdarı Sultan İkinci Kılıç Arslan tarafından kurulan Aksaray’a; Orta Asya’dan ve özellikle evlad-ı resûlden seyyidler, şerifler, âlimler, salihler ve tüccarlar getirilmişti. Selçuklular vasıtasıyla, Anadolu’yu ilim irfan yuvası hâline getirenler, şimdi de yeni fethedilen İstanbul’u, yeşertip şenlendirecekti…
Sultan Alâeddin’in A Takımı
Bir yöneticinin yüzünü güldüren, her daim yanındaki yöresindeki, maiyetindeki, istişare meclisindeki iş bilir, liyakatli, tecrübeli ve güvenilir yardımcılarıdır. Sultan Alâeddin de dinine ve milletine hizmette beraber hareket edeceği güvenilir bir ekibe sahip olmuştu. Bu sayede nice güzel eserler ile asırlardır hayırla yâd edilen bir nam bıraktı arkasında…
Sultan Melikşah’ın Yâdigârı İsfahan Ulu Camii
Selçuklular devrinde camilerin en büyüğü ve en güzeli olarak vasıflandırılan İsfahan Ulu Camii yahut Mescid-i Cuma, Selçukluların kubbeli mimari ile inşa ettiği ilk camidir. Sultan Melikşah devrine ait eser, yaklaşık 950 yıldır dimdik ayakta…
Büyük Selçukluları Tarih Sahnesine Çıkaran Üç Zafer
Tarihin seyrini değiştirecek mücadele, yetim kalan iki kardeşin, dedeleri himayesinde büyümesiyle başladı. Yurt edinmek için oradan oraya göç etmek zorunda kalan Selçukoğulları, sahip oldukları topraklarda amansız mücadele verdiler. Hasımların saldırılarını üst üste üç defa büyük kararlılıkla bertaraf ettiler. Kazandıkları zaferler, onların yeni bir devlet olarak tarih sahnesine çıkmasına zemin ve imkân sağladı…
Ehl-i Sünnetin Müdafîleri Selçuklular
Müslüman Türklerin kurduğu ilk cihanşümul devlet olan Büyük Selçuklular, pak itikatlı, samimi Müslümanlardı. Onlar, İslâm’a yönelen tehditlerin bertaraf edilmesinde önemli rol oynadılar. Özellikle Ehl-i Sünnet akidesinin, sahih itikadın müdafîleri ve muhafızları oldular. Müslümanlar arasında nifak tohumları eken bozuk cereyanlara karşı daima teyakkuz hâlinde olan Selçuklular, âlem-i İslâm’da dirlik ve birliği tesis ettiler…