Balıklava iskelesinden Sefer Reis adlı bir denizcinin gemisiyle Karadeniz’e açılır seyyahımız. Bir müddet sonra büyük bir fırtınaya yakalanırlar ve Karadeniz’in derin suların da üç gün üç gece süren bir ölüm-kalım mücadelesi başlar… Batan gemiden türlü zorluklarla kurtulmayı başaran Çelebi, macera dolu bu seyahati şöyle kaleme almıştır…
Meşhur seyyahımız Evliya Çelebi, gezip gördüğü yerlerle ilgili yazılar yanında, başından geçen ilginç hadiseleri de kaleme almıştır. Bunlardan biri de Evliya’nın boğulmaktan son anda kurtulduğu Karadeniz yolculuğudur.
Balıklava iskelesinden Sefer Reis adlı bir denizcinin gemisiyle Karadeniz’e açılır seyyahımız. Bir süre sonra büyük bir fırtınaya yakalanırlar ve Karadeniz’in derin sularında üç gün üç gece süren bir ölüm-kalım mücadelesi başlar… Evliya Çelebi’nin macera dolu bu seyahati onu o kadar çok etkilemiştir ki, bir daha Karadeniz’de yolculuk yapmamaya “nasuh tevbe” etmiştir. Sağ salim karaya ulaşan Çelebi, bu meşakkatli yolculuğu şöyle kaleme almıştır:
“…Balıklava kalesini de yazmaya başlayacağım sıralarda, Ucalı Sefer Reis adlı bir şahsın şaykasında yattığım gece korkunç rüyalar gördüm.
Sabah olunca, belanın gitmesi için taşrada bazı fakirlere sadaka verip yine gemiye döndüm.
“Uğursuz bir gün denmeye layık bir günde yıldız rüzgârıyla yelken açarak, bir gün bir gece pupa yelken gidip, tahminen Karadeniz’in ortalarına vardık.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Haziran (22. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.