Ağustos ayının ismini Roma İmparatoru vermiş olsa da onlarca sefer ve onlarca zaferle hakkını biz vermişiz… Şairin de dediği gibi: Aylardan Ağustos, günlerden Cuma Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum’a Bozkurtlar ordusu geçti hücuma Yeni bir şevk ile gürledi gökler: Ya Allah… Bismillah… Allahuekber
Ağustos kelimesi, Roma İmparatoru August’tan gelir. Muhteşem, asil, yenilmez manasına kullanılır. Söylentiye göre August, Temmuz ayının Julius Caesar’la birlikte zikredilmesini kıskanır. (Julius’dan kaynaklanan July: Temmuz) Kendi adının da bir aya verilmesini ister. Cleopatra’nın öldüğü zamana denk gelmesi için de bugün kullanılan yere, yani Mart ayı ile başlayan Roma takvimine göre yılın altıncı ayına August adı verilir. August bununla da yetinmez, kendi ayının da 31 gün olmasını ister. Bu nedenle Ağustos ayı da tıpkı Temmuz gibi 31 günden oluşmaktadır. Bu ayın, batı dünyasındaki bütün hikâyesi bu kadardır. Ancak Türkler, Anadolu’ya yerleştikten sonra Ağustos ayının mahiyeti değişir. İçindeki her gün, bir destana, bir şehnameye dönüşür. Şimdi arkamıza yaslanalım ve “medâr-ı iftihar” hadiseleri yâd edelim.
1 Ağustos 1101
Haçlı Ordusu’nu Merzifon’a kadar çeken Sultan Birinci Kılıçarslan’ın Birleşik Avrupa Ordusu’nu tamamen imha ettiği gündür. Dikkat buyurun devamı var.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 108. sayısından (Ağustos 2017) okuyabilirsiniz.