Mescid-i Aksa’da bulunan tek Selçuklu devri kitabesi, Kudüs’te Selçuklulara ait yegane bir iz olması bakımından çok mühimdir. Kudüs İslamî Müzesi Müdürü tarafından fotoğrafları çekilen kitabe ortaya çıkarılmak yerine, 900 yıl kaldığı karanlığa tekrar gömülmüştür…
Filistin ve çevresinde, 463 (M.1070) yılından 491 (M.1098) yılına kadar 28 yıl hüküm süren Selçuklulara ait bir kitabe bulunmuştur. Daha önce varlığı bilinmeyen bu kitabenin bulunması büyük bir hadisedir. Çünkü bu kitabe, Kudüs’te şimdilik bilinen tek Selçuklu devri kitabesidir ve Selçuklulara ait yegane bir iz olması bakımından da mühimdir. Selçuklulara ait Suriye’de birçok kitabe bilinmektedir. Örnek olarak Şam Emeviye Camii’nde 1893 yılı öncesi Sultan Melikşah’a ait 4 kitabe bulunmaktaydı. Bu kitabelerden iki tanesi Şam Müzesi’ne kaldırılmıştır. Ayrıca Halep ve Şam Emeviye camilerinde Sultan Tutuş ve Melikşah adına başka kitabeler de bilinmektedir. Yine Şam ve Halep kaleleri ve Diyarbakır surlarında Selçuklulara ait kitabeler bulunmaktadır. Fakat Kudüs’te Selçuklulara ait bir kitabe olduğu bilinmiyordu.
Kudüs, İslâmiyet’te hususi bir yere ve kudsiyete sahiptir. Zaten adı da bu yerine ve kudsiyetine işaret eder. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı bağrında taşıması ve Resûlullah (s.a.v.)’in isrâ ve mîrac mucizesine şahit olması, bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir. Böyle bir mekanda Selçuklu devrine ait bir kitabenin bulunması Filistin’deki Türk tarihi bakımından önemlidir. Bu kitabe bu tarihin sessiz şahitlerinden birisidir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül (37. Sayı 2011) sayısından okuyabilirsiniz.