Kitâb-ı Dede Korkut, Oğuzların gelenek ve göreneklerini, gündelik hayatlarını, zorluklar karşısındaki azimlerini kendine has üslubuyla aktarır. Yüzyıllarca sözlü halk edebiyatının …


Kitâb-ı Dede Korkut, Oğuzların gelenek ve göreneklerini, gündelik hayatlarını, zorluklar karşısındaki azimlerini kendine has üslubuyla aktarır. Yüzyıllarca sözlü halk edebiyatının …

“Yerinde Tarih” bölümüyle farklı coğrafyalarda sürdürdüğümüz keşif yolculuğunda bu kez Hindistan’ın DELHİ şehrindeyiz. Yedikıta ile keşfe çıkın!

Mescid-i Haram ve Kâbe-i Muazzama hakkında konuşulurken, Osmanlı revaklarının sıklıkla bahsi geçer. Rıza-i ilâhî aşkıyla yanan Osmanlı padişahlarının Cennet’ten gölgelik …

Osmanlı sultanlarının Haremeyn-i Şerifeyn’e olan hürmet ve hizmetleri, Yavuz Sultan Selim’den çok önceki devirlere uzanır. Hususiyle Mescid-i Nebevî, padişahların her …

Orta Asya steplerinde başıboş dolaşan at, Türklerin elinde ehlileşti. At üstünde Türkler, büyük devletler kurdular, uzak diyarlarda cenk ettiler. Nihayet, …

Türk sanatının bir kolu olarak gelişen madenî eserler, Osmanlı devrinde zirveye ulaşmış, maden sanatı içerisinde mühim bir yere sahip olan …

“Yerinde Tarih” bölümüyle farklı coğrafyalarda sürdürdüğümüz keşif yolculuğunda bu kez Kuzey Afrika’daki Anadolu TUNUS’tayız. Yedikıta ile Tunus’u keşfe çıkın!

Avrupalı seyyahlar, Osmanlıların hayvan sevgisine şahit olduklarında şaşkınlıklarını gizleyememişler ve seyahatnamelerinde hayranlıkla bahsetmişlerdir. Bu seyyahlardan biri de Kanuni Sultan Süleyman …

Her biri birer kültür hazinesi olan yazma eserlerimiz, zamanımıza gelinceye kadar çeşitli safhalardan geçti. İslâmî kültür ve medeniyette ilmî birikimin …

Edip, içinde yaşadığı ve yetiştiği toplumun dertlerini, düşüncelerini, inanışlarını, yaşayış tarzlarını en güzel ve veciz şekilde sözlü veya yazılı olarak ifade eden sanatçıdır. Bu eserlerin arz-ı endâm ettikleri yer ise “edebiyat sahası”dır. Bir milletin edebiyatının o milletin aynası olduğu kanaati bu sebepten neş’et eder. Bazı edipler ise aynada görülmekten ziyade aynayı milletine tutmakla meşgul olurlar. Yani yazdıkları gibi yaşayamazlar fakat “yaşananları ve yaşayışları”, yaşayanlardan daha iyi gözlemler ve daha etkili anlatırlar. Biraz karışık gibi gelen bu sözleri bir isim üzerinden misallendirerek izah etmeye çalışalım: Yahya Kemal…