14.asırdan 20. asrın başlarına kadar üç kıtada hüküm sürmüş Osmanlı gibi bir devletin geride bıraktıkları, hiç şüphesiz bütün dünya devletlerini alakadar eden önemli kaynaklardır. Türk Arşivciler Derneği Başkanı Ali Osman Uysal, hazine değerindeki dokümanların bulunduğu arşivlerimizin bugünü ve yarınına dair önemli açıklamalarda bulundu…
Tavan arasında unutulmuş, eski binaların zemin katlarında çürümeye terk edilmiş tozlu sayfalar, sararmış ve rutubetli evrak yığınları vardır. İlk anda arşiv denince insanın aklına bunlar geliyor sanki. Hakikaten arşiv, eskiden kalma, işe yaramaz, hatta kimi zaman başa bela evrak yığınları mıdır? Kısaca nedir arşiv?
Arşivler, kadir-kıymet bilmez, geçmişinden habersiz ve geleceği düşünmeyen kişilerce kurtulunması gereken, sararmış, kokmuş evrak ve bilgi yığınları olarak görülse de ehlinin eline geçtiğinde çamura düşmüş altından daha kıymetli ve bizi geçmişimize bağlayarak geleceğe götüren kültür ve tarihî hazineler bütünüdür.
Arşivler niçin önemlidir?
Arşivler; milletler ve devletlerin geçmişi ile bugünü arasında kurulmuş en önemli köprü olarak kabul edilmelidir. Bununla beraber, günümüzün değerlerini, yazışma ve belgelerini geleceğe taşıyan bir fonksiyona sahiptir. Bu sebeple arşivler, milletlerin hafızası, ülkelerin tapu senedi ve geleceğin en önemli teminatıdır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Kasım (63. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.
