Çanakkale Boğazı’nın haiz olduğu ehemmiyetin fazlasıyla farkında olan Sultan İkinci Abdülhamid Han boğazın muhafazasıyla alakalı neler yapılabileceği hususunda muhtelif çalışmalar yaptırmıştır. 1897 yılında yine bu tarz çalışmaların yapıldığı bir sırada padişahın başkimyageri vazifesinde bulunan Bonkowsky, deniz savunmasıyla alakalı bir rapor hazırlayarak padişaha sunmuştur…
Şüphesiz İstanbul’un savunması için Çanakkale Boğazı tarih boyunca hep ehemmiyetli olmuştur. Bu sebepten dolayı burada devamlı surette önemli istihkâmlar yapılmış,düşmanın İstanbul’a ulaşmasını engellemek için tedbirler alınmıştır.
Osmanlı Devleti zamanında da Çanakkale Boğazı’na büyük ehemmiyet verilmiş ve savunmanın iyileştirilmesi için tedbirler her zaman artırılmıştır. Zira Çanakkale’den gelebilecek her türlü tehlike doğrudan devletin merkezini etkileyecek mahiyettedir. Tarihte bunun misallerine rastlamak mümkündür. Mesela 1807 senesi Şubat ayında İngiliz donanması İstanbul önlerine gelerek Bâbıâli’yi tehdit etmişti. Halbuki, devrin padişahı Üçüncü Selim Han tehlikeyi önceden hissedip Çanakkale Boğazı’nda gerekli tedbirlerin alınması için Osmanlı ordusunda hizmet eden yüksek rütbeli bir Fransız subayı vazifelendirmişti. Ama bu subayın verdiği rapora göre gerekli tedbirler almak üzere görevlendirilen memurlar padişahın isteklerini yerine getirmedikleri için böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalınmıştı
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mart (43. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.