Kültür Tarihi, Manşet

Serez Kütüphanesi’nin İstanbul’a Taşınma Serüveni

kitap

Balkan Savaşları’nın Osmanlı üzerindeki tesiri son derece sarsıcı oldu. Rumeli, düşman ayaklarıyla çiğnendi. Ne ev ne bark ne can ne de mal diye bir şey kaldı. 500 yıllık tarihî miras, öylece elimizden kayıp gitti. Müslümanlar, Rumeli topraklarından Anadolu’ya dönerken, çok az şeyi kurtarabildiler. İşte, onlardan biri de Serez Kütüphanesi’ydi…

Rumeli toprakları, Balkan harpleriyle birlikte işgale uğramış, Osmanlılar beş buçuk asırdır himaye ettiği topraklardan çekilmek zorunda bırakılmıştı. Kaybedilen, sadece bir kara parçası değil; vatan toprağıydı. Akıncı beylerin yurt edindiği Rumeli, artık “esir vatan”dı. Bu toprakların kaybedilmesi yüreklerde derin hüzün, telafisi mümkün olmayan yaralar bıraktı. Rumeli elden çıkınca, ecdad, yadîgârı topraklarda yaşayanlar anavatana sığındı. Rumeli’nin Evlâd-ı Fâtihânı, bir gün, yitik topraklarına geri dönmek umuduyla İstanbul’a gelmişlerdi. Göç ederken yanlarında, yağmadan kurtarabildikleri kültür hazinelerini de getirdiler. Ata yurtlarının emaneti olarak payitahta salimen getirmeyi başardıkları en önemli hazine, Serez Kütüphanesi’ydi.

Önce Serez’i Tanıyalım…

Kütüphaneye ismini veren Serez, Yunanistan’ın kuzeydoğusunda yer alır. Yıldırım Bayezid Han zamanında, 1383 senesinde fethedilen şehir, sulh yoluyla teslim alınmıştı. Serez halkı, fetihle birlikte İslâm medeniyetiyle tanıştı.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 153. sayısından (Mayıs 2021) okuyabilirsiniz.

Önceki MakaleSonraki Makale

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir