Tarihimizde Mehmed Hakkı Paşa isminde özü sözü bir, adaletli, padişaha sadık, kalemi ve kelâmı kuvvetli fakat sert, doğruları söylemekten çekinmeyen, büyük bir vezir yaşamıştır.


Tarihimizde Mehmed Hakkı Paşa isminde özü sözü bir, adaletli, padişaha sadık, kalemi ve kelâmı kuvvetli fakat sert, doğruları söylemekten çekinmeyen, büyük bir vezir yaşamıştır.

19.asrın sonlarında dünya devletlerinin çoğu denizaltı nedir bilmezken, Osmanlı Devleti iki tane denizaltıyı donanmasına katmıştı. Osmanlı’nın elindeki bu meçhul silahın nasıl bir şey olduğunu merak edenlerin sayısı hayli çoğalmış, casuslar bu denizaltının fotoğraflarını çekmek için olmadık yollar denemişlerdi.

Devlet yapısının kurulmasında büyük hizmetleri görülen ve bu bakımdan Osmanlı Devleti’nin manevî önderlerinden olan Şeyh Edebâlî, 1326’da 125 yaşlarında iken Bilecik’te vefat etti.

2009’da 400. yaşını dolduran Kâtib Çelebi, 17. yüzyıl ilim dünyasının en önemli simalarındandır. Tarih, coğrafya ve bibliyografya alanlarında kıymetli eserler vermiş gerek Osmanlı Devleti’nde gerekse yurt dışında büyük ilgi toplamıştır.

Kuşatma 73. gününü doldurmuştu. Kale muhafızlarının artık yapacak bir şeyleri kalmamıştı. Bu sırada kış bastırmış, bir taraftan acı soğuk, bir taraftan düşmanın topları ve saldırıları dayanmayı zorlaştırmıştı.

“İstanbul’un kuzeyinde olan Galata’nın eteğinde bir mil eninde Haliç vardır. Batıda hududu Kâğıthane’ye dayanan Haliç’in uzunluğu on sekiz mildir. Buradan İstanbul’a kayık ve mavnalarla geçilir. Çok eski zamanlarda, orada zincirden bir köprü varmış.”

“Daha önceden çürümeye başlayan kılıçları, miğferleri Marmara Denizi’nin ortasına dökmüşler. Dökülmekte olan eşyaların arasında Orhan Gazi’nin miğferini buldum…” (İbrahim Hakkı Konyalı)

Kanunî devrinde Barbaros Hayreddin Paşa’nın Osmanlı hizmetine girmesiyle donanma, dünyanın en büyük ve kudretli deniz gücü haline gelmiş ve 1538 yılında Preveze’de kazanılan muazzam zafer, Akdeniz’de artık Osmanlıların hükmünün geçeğini dost düşman herkese göstermişti.

Sultan İkinci Bayezid tarafından yaptırılan cami hakkında Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sindeki ilginç hikaye…

Mimar Sinan’ın, “köprü eserlerimin içinde şaheserimdir” dediği Kanunî Sultan Süleyman Köprüsü, mimarîsi ve estetiğiyle hayran bırakan ve insana hizmet anlayışının zirvesi sayılabilecek bir eserdir.