Bir orduyu zafere götüren en önemli etkenlerden biri, askerin maneviyatıdır. Tarih sahnesinde, maneviyatı ve motivasyonu yüksek olan ordunun, karşılaşacağı zorluklar karşısında daha dirençli olduğu, pek çok kez sabittir.
Selçuklu’nun İlim Merkezleri
11. asırda cihan devleti kuran Büyük Selçuklular; Horasan, Mâverâünnehir, Irak ve Suriye bölgeleri gibi geniş coğrafyalarda hüküm sürdüler. Sahip oldukları topraklar, aynı zamanda İslâm kültür ve medeniyetinin önemli yerleriydi.
Eyüp Sultan Camii’nin Tarihini Yeniden Yazdıran Vesika
Araştırmacı-Tarihçi Osman Doğan tarafından Osmanlı Arşivi’nde tespit edilen bir vesika, Eyüp Sultan Camii’ndeki hatların kimler tarafından yazıldığını ortaya çıkardı.
Meçhul Bir Hattatın Peşinde Tersane İcâre Kâtibi Hattat Yakub Efendi
İlim camiası için yeni bir isim olan İcâre Kâtibi Yakub Efendi’nin hayatı ve eserleri, Dr. Selman Soydemir’in titiz araştırmaları neticesinde ortaya çıkarıldı…
Ta‘lik Hattının Zirvesi Hattat Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi
Yesârîzâde Mustafa İzzet’i ve onun Eyüp Sultan Camii’ndeki yazılarını, hattatlar ve hat tarihi konusunda uzman olan Oktay Türkoğlu kaleme aldı…
İstanbul’un Yeni Sakinleri Aksaraylılar
İstanbul’un ihyası için göçürülenler arasında, Aksaraylılar da vardı. Yeni şehri “şenlendirmek” maksadıyla yapılan iskânlar sırasında, Aksaray halkının tercih edilmesinin elbette bir hikmeti vardı. Anadolu Selçuklu hükümdarı Sultan İkinci Kılıç Arslan tarafından kurulan Aksaray’a; Orta Asya’dan ve özellikle evlad-ı resûlden seyyidler, şerifler, âlimler, salihler ve tüccarlar getirilmişti. Selçuklular vasıtasıyla, Anadolu’yu ilim irfan yuvası hâline getirenler, şimdi de yeni fethedilen İstanbul’u, yeşertip şenlendirecekti…
İslâm’ın İlk Ordugâh Şehirleri
Ordugâh, bir ordunun ikamet ettiği, yerleştiği yer anlamına gelmektedir. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere şehirlerinde doğan ve yeşeren İslâm dininin, Arap Yarımadası, Irak, Suriye ve Mısır topraklarında yayılmasıyla beraber, İslâm ile ilk müşerref olan Arapların, kendilerini hızlı bir şehirleşme olgusunun içinde buldukları, kaçınılmaz bir gerçektir…
“Öldü” Demeden Vefat Haberi Nasıl Verilir?
Ecdadın hayata ve memata (ölüme) bakışı, bugünden hayli farklıdır. Bunun misallerini mimariden sanata, gündelik hayattan üst düzey resmî merasimlere kadar pek çok yerde görmek mümkün. Edebiyata bir yansıması da vefat edene öldü deyip geçmemeleri şeklinde olmuş…
Tercüme Faaliyetlerinde Yeni Bir Usul Olarak Yapay Zekâ
Tercüme tarihinde çeviri çalışmaları, tarihî süreç içerisinde dünya genelinde yaşanan hadiseler ve gelişmeler ekseninde, olağan akışıyla ilerlemiştir. Ancak günümüzde yaşanan bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, tercüme faaliyetlerini de etkilemiştir. Bugün, dünya tarihinin dönüm noktasını oluşturan dijitalleşme ve yapay zekâ, tercümede de kendisini göstermiştir…
Fetihten Sonra Payitahta Yapılan Göçler Karamanoğulları İstanbul’da
Fatih Sultan Mehmed Han, o zamana kadar birçok kez muhasara edilen, ancak bir türlü alınamayan Doğu Roma’nın başkenti Kostantinopolis’i fethederek, …