Yazımızda Abdülhamid Han devrinde Osmanlı donanmasının durumunu ve denizcilik sahasında yaşanan gelişmeleri gözden geçirecek, devrin kaynakları ve arşiv vesikaları ışığında konunun hakikatini günyüzüne çıkarmaya çalışacağız…

Yazımızda Abdülhamid Han devrinde Osmanlı donanmasının durumunu ve denizcilik sahasında yaşanan gelişmeleri gözden geçirecek, devrin kaynakları ve arşiv vesikaları ışığında konunun hakikatini günyüzüne çıkarmaya çalışacağız…
Cengiz gibi istilaları ve katliamlarıyla meşhur bir hanın torunudur Berke Han. Fakat o, Müslümanlığıyla Cengiz’den, onun oğullarından ve diğer torunlarından tamamen ayrılır. Üstelik babası Cuci Han’a verilen topraklarda kurulmuş Altın Orda Hanlığı’nın da ilk Müslüman hükümdarıdır. O ki Müslüman bir Moğol olarak diğer bir Moğol’un, Hülâgû’nun İslâm dünyasındaki istila hareketlerini durdurmuş, onun sayesinde İslâmî kültür ve medeniyet, Moğollar arasında yayılmıştır…
Serhat şehri Edirne, payitahtın kilidi mesabesinde olup, stratejik öneme sahipti. Ecdat şehri Edirne, Şükrü Paşa komutasında, düşmana karşı büyük bir direniş gösterdi. Dört bir yandan kuşatılan şehir, düşmanın hücumlarıyla birlikte; açlığa, soğuğa, hastalığa ve türlü mahrumiyetlere karşı mücadele verdi.
Eşrefoğlu Camii’ne dair zihnimizdeki ilk hatıralar, vaktiyle göl kenarında bulunan ve bizim de sıkça kullandığımız Beyşehir otogarının hemen arkasındaki o ihtişamlı görüntüdür… Anadolu’da; taş duvarlı, ahşap direkli, düz (toprak) damlı ulu camilerin en büyük ve en orijinal numunesi olduğunu henüz bilmediğimiz yıllara ait bir akis…
Anadolu’daki merkezî otoritenin kaybolmasının ardından kurulan beyliklerden biri Eşrefoğulları idi. Beyliğin kurucusu Türkiye Selçuklularının uç beylerinden Süleyman Bey idi. 13. yüzyılın sonlarına doğru Beyşehir merkezli kurulan Eşrefoğlu Beyliği’nin ömrü çok uzun olmasa da geride bıraktıkları güzide eserler, ehemmiyetini muhafaza etmeye devam ediyor…
Sultan Abdülhamid Han’ın, 1894-1895 yıllarında Buhârî-i Şerif’i Mısır’da bastırarak vakfetmesi, onun fazla bilinmeyen büyük hizmetlerinden biridir…
Osmanlı’nın kuruluşuna bizzat tesir eden, fetihler çağında büyük zaferlerin kazanılmasında çok emeği olan, Rumeli’nin yurt edilişinde önemli roller üstlenen serhad gazilerini hatırlamayı, hatırlatmayı kendimize borç bildik ve bu ayki dosyamızı, akıncılara ayırdık…
Bir İslâm şehri hangi temeller üzerinde yükseliyordu ve mimarîsi nasıl şekilleniyordu? Bu temellerin dayandığı esaslar nelerdi? Halife Mansur’un, Bağdat’ı inşa ettirirken ustaları, faziletli ve dürüst kimselerden seçtiğini biliyor muydunuz? Peki şehirlerin de bir ruhu olabilir mi? Medeniyetimizin hafızası şehre dair doyurucu bir dosya sizleri bekliyor…
Zihnimizde, Osmanlı’nın kuruluş yıllarına ait pek çok bilinmezlik ve bilgi karmaşası ile Bursa-Yenişehir’e doğru yola çıkıyoruz.
Osmanlı’da ismi hayırla yâd edilen hanım sultanlar arasında padişah kızlarının da hususî bir yeri vardır. Onlar da padişah babaları ve valide sultan anneleri gibi hayır ve hasenattan geri kalmamışlardır.