Endülüs medeniyetinin inşa ettiği güzîde yapıların başında camiler gelir. Endülüs topraklarında yapılan binlerce cami arasında ulu camilerin ayrı bir önemi vardır. Her şehre dikilen ulu camilerin bazısı, mimarî bakımdan birer şaheserdir.
“Kostantiniyye’yi Payitahtımız Yapacağız!”
Müslüman esirler, Selçuklu sultanından yardım istediler. Sultan Sencer, esirlerin serbest bırakılması için Bizans imparatoruna bir mektup yazdı…
Osmanlı’nın Mümtaz Şeyhülislâm Aileleri
Yazımızda, şeyhülislâmlık makamına ve ilmiye sınıfına âlim yetiştiren bazı ulema ailelerini inceleyeceğiz…
Sultanların Mihraptaki Vekilleri İmâm-ı Sultânîler
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.), namazı cemaatle kılmayı teşvikleri sebebiyle de namazlarını, hususî imamlarının arkasında cemaatle eda etmişlerdir. İmâm-ı Sultânî veya İmâm-ı Hakânî diye tabir edilen padişah imamlarına dair detaylar, dosyamızda sizleri bekliyor…
Cengiz Han’ın Otrar Seferi
Bir şehir düştü, tarihin akışı değişti. Bir şehir düştü; güzel şehirler, sağlam kaleler, görkemli saraylar, ihtişamlı camiler yıkıldı. Bir şehir düştü, bütün Türk-İslâm coğrafyası karanlığa büründü. Her şeyin başladığı bu yer, Otrar’dı…
Endülüs’ün Altın Çağında Bir Sarayşehir Medînetüzzehrâ
Endülüs halkına göre, Medînetüzzehrâ, insanlığın yeryüzünde yapabildiği en muhteşem eserdi. Altın çağın muazzam şehri olarak yapılan Medînetüzzehrâ’nın ömrü fazla uzun olmamış; yapılışının ardından henüz bir asır geçmeden tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almıştır…
Selçuklu’nun İlim Merkezleri
11. asırda cihan devleti kuran Büyük Selçuklular; Horasan, Mâverâünnehir, Irak ve Suriye bölgeleri gibi geniş coğrafyalarda hüküm sürdüler. Sahip oldukları topraklar, aynı zamanda İslâm kültür ve medeniyetinin önemli yerleriydi.
Müslümanlar Uzay Gözlem Üsleri Rasathaneler
Gezegenlerin, yıldızların ve gök cisimlerinin bulundukları yerleri tespit etmek ve hareketlerini incelemek için kurulan gözlemevlerine, rasathane denmiştir. İlk defa Müslümanlar tarafından kurulan rasathaneler, kısa sürede İslâm dünyasının her tarafında açılmıştır. Pek çok astronomi âliminin çalıştığı, onlarca talebenin eğitim gördüğü rasathaneler, bir nevi günümüzün uzay gözlem üsleri gibiydi ve buralarda yapılan gözlemlerle elde edilen veriler, sonraki çalışmalara büyük katkı sağlayacaktı…
Osmanlı’da Damla Sakızı
Günümüzde yaklaşık 200-300 ton üretilen damla sakızı pazarı, bir zamanlar sadece Osmanlıların tekelinde bulunuyordu. Devlet-i Aliyye’nin haricinde damla sakızını başkası alamaz, ticaretini yapamazdı. Osmanlı, çiftçinin ürettiği sakızları bizzat kendisi alır, kendisi satar, ticaretini sadece kendisi yapardı. Kanunnamelerle güvence altına alınan damla sakızı üretimi ve ticareti, 350 sene boyunca böyle sürdü. Aksini yapmaya çalışanlar cezalandırıldı…
Kışın Sefere Çıkılır mı?
“Kış mevsiminde sefere mi çıkılırmış?” diye sorulsa, vereceğimiz cevap büyük ihtimalle “Hayır!” olacaktır. Ancak, Osmanlı için aynı durum söz konusu değildir. Karlı ve zorlu hava şartlarının hüküm sürdüğü kış mevsiminde çıkılan bir sefer vardır ki, Osmanlı tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Dilerseniz, şimdi buyurun sefere…