Tarihî eserler bakımından oldukça zengin olan Kırım’ın en büyük şehri Bahçesaray’ın göz bebeği Hansaray’dır. Bir zamanlar Kırım Hanları’nın ikamet ettiği Hansaray’ı, 1503’te Kırım Hanlarından Birinci Mengli Giray Han inşa etmeye başlamıştır. Dünyanın sayılı saraylarından olan bu yapı, Kırım hanlarının ve Kırım’da hüküm süren medeniyetin izlerini taşımaya devam ediyor…
Bu Osmanlı marşını duymayanımız neredeyse yok gibidir. Bu marş niçin yazıldı? Sinan kimdir? Kırım neresidir? Gibi sorular zihnimizi zorlayabilir. Belki biraz tarih bilgilerini yoklayanlar Kırım’ı da Kırım’daki Osmanlı’yı da hatırlayabilirler.
Kırım, Osmanlılar ile Karadeniz’in kuzeyindeki Deşt-i Kıpçak (Tatar) kültürünün harman olduğu ender yerlerdendir. 1475’te Kırım Hanlığının Osmanlı’dan yardım istemesiyle Fâtih Sultan Mehmed, Gedik Ahmed Paşa komutasında kuvvetli bir donanmayı Kırım’a gönderdi. Cenevizlerle yapılan savaşlar sonunda Cenevizliler Karadeniz’den çıkarıldı. Böylece, Karadeniz bir Türk gölü haline geldi ve Osmanlılar uzun süre Karadeniz’i tek başına idare ettiler.
Osmanlılar, Kırım Hanlarını içişlerinde bağımsız bıraktılar. Önceleri hâkimiyet sembolü olarak hutbeleri kendi adlarına okutan Kırım Hanları, 1584’ten itibaren Osmanlı sultanının da adını halife sıfatıyla okutmaya başladılar.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (24. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.