Etrafı surlarla çevrili İstanbul, yedi tepe üzerine kuruludur. Mimari eserlerin en önemli kimlik olduğunu çok iyi bilen devletler, şehrin kimliğini yedi tepede ortaya koymuşlardır. Acaba, İstanbul’u “İstanbul” yapan bu meşhur tepeler ve burada bulunan en önemli yapılar hangileri?
Osmanlı’dan önce de, Osmanlılar zamanında da gerçek İstanbul, sur içi İstanbul’udur. Ve etrafı surlarla çevrili bu şehir, yedi tepe üzerine kuruludur. Mimari eserlerin en önemli kimlik olduğunu çok iyi bilen devletler, bu şehri ele geçirmelerinin ardından bu yedi tepeyi şehrin vitrini olarak kullandılar.Osmanlılar, bu yedi tepeye dini mimarinin en güzel örneklerini inşa ettiler ve Peygamberimizin övgülerine mazhar olarak sahip oldukları bu şehri benimsemekte hiç zorlanmadılar. Daha Fatih Sultan Mehmed Han’dan itibaren padişahlar, hanım ve valide sultanlar, sadrazamlar, devlet adamları Osmanlı mimarisinin en güzellerini, dünyada eşi benzeri olmayan bu şehre hediye etmek için birbirleriyle yarıştılar. Böylece şehir vitrininde görüldüğü üzere siluetiyle tam bir Osmanlı şehri ortaya çıktı. Çok değil, bir asır sonra Üsküdar’dan, Beyoğlu’ndan İstanbul’a bakanlar, karşılarında bir Osmanlı şehri buldular. Peki, şehrin vitrini bu yedi tepe nereler ve üzerlerinde neler var.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ocak (29. Sayı 2011) sayısından okuyabilirsiniz.