7 Ekim 2018’de ülkemiz gazetelerinde çıkan bir habere göre hırsızlar, Gümüşhane’nin Arslanca köyündeki Balahor Deresi üzerinde bulunan 300 yıllık tarihî köprüyü bir gecede çalıp ortadan kaybolmuşlardı. Tabi işin aslı, 16 Ekim 2018 tarihli gazete haberlerinde ortaya çıktı. Arkeologlar, köprünün çalınmadığını, sel dolayısıyla yıkıldığını açıkladı. İlk haberi okuyan güngörmüşler, “Bu daha ne ki, biz 3 bin yıllık tapınağın parça parça çalındığına şahit olmuştuk!” demekten kendilerini alamadılar. Tapınağın kaçırılması ilginç değil mi? Hem de yabancı bir turist tarafından…
Temmuz 1962 tarihinde Türk Hava Yolları’nın İzmir-İstanbul seferini yapan Fokker F27 tipi yolcu uçağı, Yeşilköy’e iniş için tekerlerini açtığında 40 yolcudan 39’u, pilotun “Kemerlerinizi takınız!” ikazını yerine getirmiş vaziyetteydi. Sadece bir kişi kemerini bağlamamıştı. Sarışın bir adam, yanındaki yolcunun şaşkın bakışları altında gözüne tuttuğu “kuyumcu lupu (büyüteci)” ile eski olduğu anlaşılan madenî bir parçayı inceliyordu. Onun bu dalgınlığı, yolcuları kontrol eden hostesin de dikkatini çekmişti. Üzerine eğilip “Lütfen kemerlerinizi bağlayın!..” diye ikaz etti.
Adam, o kadar dalgındı ki hostesin buyurgan ses tonunu da duymamış, elindeki parçayı bir başkasıyla değiştirerek incelemeye devam etmişti. Hostes, bu sefer omuzuna dokunarak uyarısını tekrarladı: “Please fasten your belts!..” Hostes, adamın yine “gevşek” davrandığını görünce, ne ile meşgul olduğunu görmek istedi. Dikkatlice bakınca bunların bilinen cinsten paralar olmadığını hemen anladı.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 135. sayısından (Kasım 2019) okuyabilirsiniz.
