Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.), İslâm’a davet için mektup gönderdiği kişilerden birisi de Doğu Roma İmparatoru Herakliyus’tu. Efendimiz’in elçisi, emanetlerle imparatorun yanına doğru giderken yanında ikinci bir mektup daha taşıyordu. Resûlüllah (s.a.v.) tarafından yazılan bu mektup, Dağâtır adında birisine gönderilmişti…
Dağâtır (…-628), İslâmiyet’le müşerref olduğu için Hıristiyan halk tarafından linç edilerek şehit edilen din adamıdır. Asıl adı bilinmiyor. Kaynaklarda Dağâtır hakkında, “kıssîs” veya “üskûf” olduğu kaydı vardır. Her ikisi de kiliselerde bir din adamlığı mertebesidir. “Qasa” veya “Qasisa”nın Arapça deyişidir. Bir üst derecesi piskopostur.
Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.), komşu hükümdarlara, valilere ve din büyüklerine İslâm’a davet için gönderdiği mektuplar herkesçe malum. Onlardan biri de Doğu Roma İmparatoru Herakliyus’tur. Efendimiz (s.a.v.), Herakliyus’a hitaben yazdığı mektubunun yanına bir de Dağâtır adında birisine mektup gönderir. Hem Herakliyus’a hem de Dağâtır’a mektubu götüren sahabi, Dihyetü’l-Kelbî (r.a.) idi.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mektubunu 7. yılın Muharrem ayında (Mayıs 628) alan İmparator Herakliyus, Dağâtır’ın görüşünü merak eder. Dihyetü’l-Kelbî’yi (r.a.), Rumiye’ye yönlendirip şöyle der:
“Biliyorum ki, seni gönderen zât (s.a.v.), kitaplarda geleceği müjdelenen ve gelmesi beklenen ahir zaman peygamberidir. Fakat O’na tabi olursam, Rumların beni öldürmesinden korkuyorum. Seni, onların içinde büyük âlimleri ve benden ziyade itibar gösterdikleri bir kimse olan Dağâtır’a göndereyim. Bütün Hıristiyanlar ona tabidir. Şayet o iman ederse, Rumların tamamı iman edecek!
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 196. sayısı (Aralık 2024) okuyabilirsiniz.