Osmanlı Devleti’nin kurulup büyümesini sağlayan en önemli unsur İslâm’ın yaşanmasına ve yaşatılmasına gösterilen hassasiyettir. Dolayısıyla, yıkılmasının da temelinde bu hususa dikkat edilmemesi yatmaktadır…
Tarih ilmiyle meşgul olanlar ya da az çok tarih merakı bulunanlar pek âlâ bilirler ki, her hâdisenin bir başlangıç, bir gelişme ve bir de netice kısmı vardır. Mahlûkat için de vaziyet böyledir. Doğar, büyür gelişir ve nihayet ölür. Bu zaman bazen kısa bazen de uzun olabilir. Bunun pek çok iç ve dış sebepleri vardır.
Devletler ve milletlerin tarihi de böyledir. Tarihçilerin, inceledikleri hâdiselerde dikkate aldıkları en mühim husus bu hâdiselerin meydana geliş sebepleri ve neticeleridir. Öyle ise Osmanlı tarihini incelediğimizde dikkat edeceğimiz usûl de budur. Tarih yaşandığı devrin şartları ile değerlendirilmelidir. Hem de o şartların içinde yer alan din, mezhep, dil, kültür, gelenek ve topyekün hayat tarzının bütün unsurları göz önüne alınarak ve en az o devirde yaşandığı derece ve değerde bilinerek mütalaa edilmelidir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (48. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.