Alman bir seyyah ve yazar olan Helene Böhlau’nın yolu 1887’de İstanbul’a düşer. Bu ecnebi seyyah İstanbul’da gördüğü, İslâm ahlâkıyla ahlâklanmış Osmanlı toplumu hakkında dikkat çekici hatıralar nakleder. Babaların çocuk sevgisi, dilencilerin temizliği ve görgüsü, engelliler ve hayvan hakları konularında yazdıkları oldukça enterasan…
Meşhur Alman yazar ve seyyah Helene Böhlau, 22 Kasım 1856’da Almanya’nın Weimar şehrinde Böhlau Yayınevi’nin sahibi Hermann Böhlau ile hanımı Theresa’nın kızı olarak dünyaya gelmiştir. Ebeveyni, iyi bir tahsil görüp yazar olmayı tercih eden Böhlau’ı olgunluk kazanması için çokça seyahate gönderirdi. Helene, menzili şark âlemi olan seyahatlerinden birinde müstakbel kocası Friedrich Arnd ile tanıştı. Bu arada Arnd, İslâm’ı kabul etmiş ve Ömer el-Raşid ismini almıştı. 1886 senesinde evlenen çift, bir sene İstanbul’da yaşadıktan sonra Münih’e taşındı.
Helene Böhlau, Almanya’ya dönüşü sonrasında bir yazar olarak ciddi anlamda başarılar elde edip şöhret kazanmıştı. Alman Schiller Vakfı ödülü ile de taltif olunan yazar, 26 Mart 1940’ta Augsburg’da hayata gözlerini kapatmıştır. Böhlau, bugün devrinin en önemli Alman yazarlarından sayılmaktadır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 100. sayısından (Aralık 2016) okuyabilirsiniz.