Muhteşem Süleyman, Yavuz Sultan Selim gibi sert ve otoriter bir babanın naif görünüşlü oğludur. Yabancı elçilerin nazarında kibar, iyi giyinen, zarafete önem veren bir şahsiyettir. Babasının vefatından sonra tahta geçtiğinde muhtemelen Avrupa milletiyle Acem ahalisi rahat bir nefes almıştı. Ancak farkında olmasalar da korkularıyla yeniden yüzleşecekleri günler çok uzakta değildi…
1 Eylül 1521
Kanuni tahta geçeli henüz bir yıl olmuştu. Macarlarla aramızda halledilmesi gereken bir dizi problem vardı. Macarlar kendilerine barış görüşmesi için gelen Divan-ı Hümayun’dan Behram Efendi’yi sebepsiz yere şehit ettiler. Suçlu, Macar kralı Layoş’un yeğeni Kont Teleki Ferenç idi. Layoş özür dileyip suçluları cezalandıracağı yerde, zehir zemberek bir mektup gönderdi. Kanuni derhal Macaristan üzerine yürüdü. Ancak önce Macarları tahrik eden Sırpların tokatlanması gerekiyordu. Belgrad kuşatıldı. Bir ay dayanabildiler ve 1 Eylül’de kendi elleriyle şehri teslim ettiler…
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 109. sayısından (Eylül 2017) okuyabilirsiniz.