Bir Orta Afrika devleti olan Ruanda, refah içinde tarım ve hayvancılıkla geçinen ufak bir ülkeydi. Ta ki sömürgecilik bu topraklara da ulaşıncaya dek. Ruanda ve Brundi’yi işgal eden Belçika, önce halkı Tutsi ve Hutu olarak ikiye böldü, sonra da birini diğerine katlettirdi…
Daha dün denecek kadar yakın zamanda yaşanan fakat uydurma Ermeni soykırım iftiralarından bir türlü sıranın gelmediği bu soykırıma yakından bakalım: Ruanda, Konya vilayetimizin yarısı kadar yüzölçümü olan bir Orta Afrika devletidir. Bu topraklarda, sömürgeciler gelinceye kadar refah içinde tarım ve hayvancılıkla geçinen bir halk bulunmaktaydı.
Henüz Birinci Dünya Savaşı bitmeden Ruanda ve Brundi’yi işgal eden Belçika, her sömürgecinin yaptığı gibi halkı kolay sömürmek için temel prensip olan “bölyönet” imkânlarını yokladı. Bu küçücük ülkede aynı dili konuşan, aynı kültürü ve inançları paylaşan halkın hayvancılıkla geçinen, daha varlıklı fakat sayıca az olan kesimine Tutsi, tarımla geçinen çoğunluğa Hutu dendiğini keşfetti.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 106. sayısından (Haziran 2017) okuyabilirsiniz.
100 SENE ÖNCE OLDUĞU GİBİ……..
Maalesef yazının devamı dergide de yok.
Katliamlar tarihten kalan en acı anlardır. Ne zaman katliamları araştırsam içim burkulur…