Mimar Sinan’ın, “köprü eserlerimin içinde şaheserimdir” dediği Kanunî Sultan Süleyman Köprüsü, mimarîsi ve estetiğiyle hayran bırakan ve insana hizmet anlayışının zirvesi sayılabilecek bir eserdir.
Mimar Sinan’dan Öğreneceğimiz Çok şey Var
Geçtiğimiz ay, yurdun büyük bölümünü etkisine alan yoğun yağışlardan, İstanbul da çok etkilendi. Meydana gelen sel sebebiyle yüzlerce binayı su bastı, onlarca insan hayatını kaybetti, birçok kişi evsiz kaldı ve milyonlarca lira zarar meydana geldi.
Sel felaketinde dikkat çeken karelerden biri de, selden zarar gören modern yapılara rağmen sapasağlam ayakta kalan Büyükçekmece Köprüsü’ydü. 4 buçuk asır önce, Mimar Sinan’ın inşa ettiği köprünün yüzyıllara meydan okuması ve deprem, sel gibi afetlere rağmen günümüze kadar ayakta kalabilmesi “Mimar Sinan’dan öğrenecek çok şeyimiz var!..” dedirtiyor…
On altıncı asırda ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından Büyükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’ni ayıran boğaz üzerinde inşa edilen Kanunî Sultan Süleyman Köprüsü, İstanbul’dan Rumeli’ye uzanan kervan ve sefer yolu üzerinde bulunan büyük bir su yapısıdır.
Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566), Büyükçekmece’deki eski köprü harap halde olduğundan yolcuların ve sefer zamanı ordunun geçişini kolaylaştırmak, yiyecek ve mühimmat naklini hızlandırmak gayesiyle yeni bir köprü inşası için Hassa Başmimarı Koca Sinan’a emir vermiştir. Köprünün yapımına, Kanunî Sultan Süleyman’ın son seferi olan Zigetvar’a çıkılırken başlanmıştır. Bu inşaat için Defterdar Hasan Çelebi ile Muhasebeci Hüsrev Bey, bina emini ve bina nâzırı tayin edilmişlerdir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ekim (14. Sayı 2009) sayısından okuyabilirsiniz.