Lüleburgaz istasyonunda ağaçların arasında kalmış yalnız bir âbide… “Çanakkale Şehitleri Âbidesi” olarak bilinen ve Balkan Harbi’nden Çanakkale’ye uzanan mücadelenin hatırasını yaşatmak üzere inşa edilen bu âbidenin hikâyesi ve manası çok derin…


Lüleburgaz istasyonunda ağaçların arasında kalmış yalnız bir âbide… “Çanakkale Şehitleri Âbidesi” olarak bilinen ve Balkan Harbi’nden Çanakkale’ye uzanan mücadelenin hatırasını yaşatmak üzere inşa edilen bu âbidenin hikâyesi ve manası çok derin…

“…Sonra Fatih Cami-i Şerifi’nin Sahn-ı Seman medreselerinden Akdeniz tarafındaki Baş-Kurşunlu Medresesi’ne çıktım ve bir vesile ile camı avlusuna bakan köşe odayı tek başıma zapt ederek orada sâkin oldum ki mutavvel’e haşiye yazan Hasan Çelebi’nin odası olduğu medrese rivayetlerindendir.

Başarılı devlet idaresinin yanında, divan sahibi şairlerden olup devrinin önde gelen sanatkarları arasındadır…

İlk olarak “Roland’ın Kızı” piyesi ile İslâm düşmanlığını ortaya koyan Fransız yazar Bornier, Fransa’da yeni bir hakaret piyesini oynatma izni almıştı. Bunun üzerine Paris sefirimiz Esad Paşa’nın teşebbüsleri sonucu, Fransa Maarif Nazırı tarafından, “oyunda bazı değişiklikler yapılarak” oynanması kararı alınmıştı.

1878’de Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan Berlin Antlaşması’nı fırsat bilen Avusturya hukuka aykırı olarak Bosna-Hersek’i işgale başlamıştı. “Dirlik, refah ve hürriyet getireceği”, “Müslümanları uygarlaştıracağı” iddiasıyla kamuoyunun gözü boyanırken hem Müslümanlara hem de yerli Ortodoks Hıristiyanlara zulüm, işkence ve haksızlık yapmıştı.