Anadolu’da İslam laleleri renk vermeye başlayalı beri, nice deryaların durağı olmuştur El-Aziz. Sayılamayacak çoklukta birçok değer bu toprağın göz kamaştıran nurunun halesi içerisinde mevcuttur. Kimi gelip yürüyüp gitmiş bu diyardan, kimi gönül vermiş bu topraklarda kalmış…
Elazığ, Doğu Anadolu bölgemizin Yukarı Fırat Havzasında, Doğu Anadolu’yu Batıya bağlayan yolların kesiştiği noktada yer alan şirin bir Anadolu şehridir. Keban Baraj Gölü, Hazar Gölü ve Karakaya baraj göllerinin ortasında mümbit bir arazi üzerinde, tarihî kökleri çok gerilere uzanan, büyük bir medeniyetin üzerine gölgesini sermiş ulu bir çınardır.
Elazığ denilince Harput akla gelir. Çünkü Harput, Elazığ’ın nüvesi, eski bir vilayet ve ilim merkezidir. Bugün sadece kale ve mimari eserler etrafında küçük bir iskân mahalli olan Harput, Sultan Abdülaziz Han zamanına kadar hem örfi hem idari olarak bu isimle maruf olmuştur. Harput; hanları, hamamları, tekkeleri, dergâhları ve bilhassa kale burçları ve göklere yükselen minareleriyle tam bir Anadolu’dur.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 50. sayısından (Ekim 2012) okuyabilirsiniz.