“Kâfirler Endülüs’ü istilâ ettikten sonra Vehran Kalesi’ne geldiler. Diğer beldelere tecâvüz etmek için Becâye ile Trablus’u aldılar. Sonra da bizim diyarımız Cezayir kaldı. Daire ortasında kalan nokta gibi garip ve şaşkın kaldık. Her taraftan bizi sıkıştırdılar…”
Cezayir’in Osmanlı’ya bağlanması konusu hâlâ ikna edici olarak açıklanamamıştır. Bu konuda kaynak ve bilgi sınırlıdır. Bunlar arasında en önemlileri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Seyyid Muradî’ye yazdırdığı Gazavatname’si ve bu makalenin konusu olan Cezayirlilerin Osmanlı sultanına yazdıkları mektuptur. Bu mektubun Osmanlı denizcilik tarihi bakımından önemi büyüktür.
Barbarosların Faaliyetleri
Akdeniz’de fetih ve korsanlık faaliyetlerinde bulunan Barbaros Kardeşler 1502 yılında Şehzade Korkut’un emrine girmişlerdir. Şehzade Korkut’un Oruç ve Hızır Reislere yardım ve teşvikleri meşhurdur. Fakat 1512’de Osmanlı tahtına Yavuz Sultan Selim geçip bilahare Şehzade Korkut mağlup olunca Oruç ve Hızır kardeşler, Osmanlı ile irtibatı keserek kendi başlarına Akdeniz’de fetihlere başladılar.
Kuzey Afrika’daki İspanyol İşgali
İspanya’da Endülüs’ün sona ermesiyle Kuzey Afrika ülkeleri, İspanya tehdidiyle karşı karşıya kalmış; önemli şehirlerden Mersa Kebir 1505’te, Tenes 1507’de, Vehran 1509, Bicaye 1510, Trablus 1510, Cezayir ve Mustaganem 1511’de İspanya tarafından ele geçirilmişti.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Nisan (56. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.