Mısır’da hüküm sürmüş olan Memlük Devleti, iki buçuk asrı aşan hâkimiyeti boyunca siyasî, iktisadî ve kültürel alanlarda mühim bir yer edindi. Döneme damgasını vuran Kârimîler ise hem İslâm hem de Memlükler devri iktisat tarihi açısından önemli bir tüccar topluluğu olarak temayüz etmişti. Ekonomik yönden Asya ile Avrupa arasındaki ticarette oynadıkları rolün yanı sıra, ilmî ve kültürel alanlarda da önemli faaliyetlerde bulundular…
Kârimîler, Eyyûbî ve Memlükler devrinde Mısır’ın önde gelen tüccarları idi. Kârimîlere dair İslâm ticaret tarihinde detaylı bilgiler olmasa da tarihte müstesna bir yer teşkil ettiler. Bu bilgilerin başlangıcı, Renaud de Chatillon’un seferine ve ardından Selahaddin Eyyûbî’nin İslâm halifesine yazdığı mektubuna dayanır. Bu mektupta haçlıların ya da Renaud De Chatillon’un amacı, “Hacıların Hacca gitmelerine mani olmak, Yemen ve Kârimî tüccarlarının Hicaz kıyılarındaki Veylem’e girmesine müsaade etmemekti.” Yemen tüccarları ve Aden Kârimî tüccarlarının korunması da o devirde Mısır’ın en önemli sorumlulukları arasındaydı. Ve bu mektup, 1183 yılında yazılmıştı…
Müslüman Tüccarlar, Ticaretin Hâkimiydi
12. yüzyılda Eyyûbîlerin teşekkülü ile birlikte ticaretin seyri, Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e kaydı. Diğer tüccar grupları gibi Kârimîler de Mısır’a yöneldi. Kârimîlerin bu dönemde Kızıldeniz ile Hint Okyanusu’ndaki ticarî faaliyetlerinde mühim bir gelişme yaşandı. Selâhaddîn Eyyûbî’nin haçlılar karşısında elde ettiği zafer, haçlıları Batı ile Uzakdoğu arasındaki bu en önemli ticaret yolundan uzaklaştırdı ve nitekim Kârimîlerin güçlenmelerine yardımcı oldu. Selahaddin Eyyûbî’nin yeğeni ve Mısır’daki temsilcisi Takıyyüddin Ömer’in 1183’te Kahire’nin liman bölgesi Fustat’ta, Nil Nehri kenarında hanlardan oluşan ticaret merkezi Funduku’l-Kârim’i inşa ettirmesi, Kârimî tüccarların önemini daha da artırdı.
Bu gelişmenin ardından Yahudi ve Kıptî tâcirleri, Kızıldeniz ticaretiyle ilgili yatırımlara son vermek zorunda kaldılar. Böylece onların yerini Kârimîler başta olmak üzere Müslüman tüccarlar aldı. Bunlar, doğudan getirdikleri malları dört önemli sahil limanından Funduku’l-Kârim’e ulaştırıyordu. Funduklar, Orta Çağ’daki ticaret müesseslerinin zirvesini temsil eder. Fustat’taki fundukun açılmasından sonra sultanlar, devlet ricâli ve tüccarlar, önemli ticaret merkezlerinde Kârimî fundukları kurmaya başladı. Kus ve İskenderiye, en önemli funduk merkezleriydi.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 185. sayısından (Ocak 2024) okuyabilirsiniz.