Günümüzde dahi stratejik konumu sebebiyle büyük devletlerce paylaşılamayan Cibuti’nin ehemmiyetini fark edenlerden birisi de Ruslardı. 19. asırda bir Slav Kazak tarafından burada sömürge kolonisi kurulmak istenmiş, ancak bu teşebbüs bölgedeki Avrupalı devletler tarafından engellenmişti…
Rusların Panslavizm Politikası
Osmanlı Devleti’nin son devri, Rusya ile yapılan birçok mücadeleye ve savaşlara sahne oldu. Kırım Hanlığı’nın zayıflamasından sonra giderek güçlenen kuzeydeki komşusu, 19. yüzyıla geldiğinde Osmanlı’yı çok zor durumlara düşürmüştü. İki devlet arasında devam eden husumetin temelinde, Rusya’nın sıcak denizlere inme ve Boğazları ele geçirme maksadı yatmaktaydı. Rusya’nın bu emeline ulaşmasına önce Osmanlı Devleti, sonra da çıkarları bu teşebbüslere ters düşen Avrupalı devletler mani olmuştu.
Rusya’nın hedef sadece bu stratejik noktaları ele geçirmekle sınırlı değildi elbet. Karadeniz’den Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada yayılma politikası izliyordu. Buna dair bir teşebbüs de Nikolai Ivanovich Aşinof ile Afrika’da kendini gösterdi. Aslen Kazak olan Rus Generali Aşinof, 1889’da kısa süreliğine de olsa Osmanlı hâkimiyetindeki Cibuti’ye yerleşme imkânı buldu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 107. sayısından (Temmuz 2017) okuyabilirsiniz.
Memnun ve mutluyuz yedikıta dergimiz var!!!