Nasreddin Hoca; her yaştan, her milletten insanın adı üstünde “hoca”sıdır. Hikmetli bir gönül ehli ve nükte dehasıdır. Kavuğuyla, cübbesiyle, kürküyle, eşeğiyle medeniyetimizin tebessüm ettiren yüzüdür.


Nasreddin Hoca; her yaştan, her milletten insanın adı üstünde “hoca”sıdır. Hikmetli bir gönül ehli ve nükte dehasıdır. Kavuğuyla, cübbesiyle, kürküyle, eşeğiyle medeniyetimizin tebessüm ettiren yüzüdür.

Orta Çağ Müslüman tüccarları, bir çeşit bankacılıkla çalışıyorlardı. Hesap açtırabiliyor, çek yazabiliyor, para havalesinde bulunabiliyor, poliçe tanzim edebiliyorlardı.

Şüphe yok ki İstanbul başlı başına bir güzellik âbidesi. Bir de üzerinde zamanın hikâyelerini taşıyan taş şahitleri var bu şehrin.

Müslüman esirler, Selçuklu sultanından yardım istediler. Sultan Sencer, esirlerin serbest bırakılması için Bizans imparatoruna bir mektup yazdı…

Borneo, Dünya’nın en büyük üçüncü adası olmasının yanında; üzerinde üç farklı ülke bulunan tek yer. Ada toprakları Endonezya, Malezya ve Brunei Sultanlığı tarafından paylaşılmış durumda.

Kendimi bildim bileli “Nerelisin?” sorusuna verdiğim “Akşehirliyim…” cevabının akabindeki cümle, “Demek, Hoca Nasreddin’in hemşehrisisin.” olur. Şehir ile Hoca’nın ismi hep birlikte anılır, kaderi beraber yazılıdır.