Osmanlı’nın kuruluşuna bizzat tesir eden, fetihler çağında büyük zaferlerin kazanılmasında çok emeği olan, Rumeli’nin yurt edilişinde önemli roller üstlenen serhad gazilerini hatırlamayı, hatırlatmayı kendimize borç bildik ve bu ayki dosyamızı, akıncılara ayırdık…
Şanlı Zaferlerimizin Şiirlere Yansıması
Mazisi şan ve şeref dolu ecdadımızın kazandığı zaferler, unutulmasın diye daha sonraları mısralara dökülmüştür. Minnet ve şükranla yâd ettiğimiz yiğitlerin zaferleri, şairlerin sadırlarında sudûr etmiş; gönüllerde geçmişin özlemini hatırlatmış, ecdadının izinden gidecek nesillerin kalplerini sulayarak yeşertmiştir.
Eski Zaman Ayakkabıları
İnsanoğlu, dünyaya adım attığı ilk günden itibaren, yeryüzünün sert yapısından ve soğuğundan korunmak için ayakkabı kullanmaya başlamış. Yaşadıkları dönemde sahip oldukları üretim imkânlarına göre ayakkabı imal etmişler; bazen ağaç kabuklarını, bazen hayvan derilerini kullanmışlar. Bazısı kıvrık burunlu, bazısı sivri, bazısı da topuklu, geçmiş zaman pabuçlarına bir göz atalım…
Üsküdar’da Tarihî Bir Yapı Altunizade Camii
Camiler şehri İstanbul’da keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik var. Birbirinden güzel ihtişamlı onlarca cami ve gökyüzüne uzanan pek çok minarelerin olduğu şehirde, nereye baksanız tarihî bir cami görürsünüz. İşte o camilerden birisi de Üsküdar Altunizade’de bulunuyor. İsmini bulunduğu semtte veren Altunizade Camii, birçok tarihî hadiseye şahitlik etmiş görülmeye değer güzellikte. Genellikle ehemmiyetini bilenlerin uğradığı tarihî yapıyı yakından tanıyalım…
Abdülhamid Han’dan Japonlara Ertuğrul Teşekkürü
Japon imparatoru, ülkesinden dönüş yolunda kaza yapan Ertuğrul gemisinde şehit düşenlere sahip çıkmış, onları kazanın yaşandığı yere defnederek hatırası yaşasın istemişti. Japonlar, talihsiz kazada yaralanan Osmanlı denizcilerini tedavi etmişler, iyileşenlerin evlerine dönmeleri için İstanbul’a kadar refakat etmişlerdi. Osmanlı sultanı, Japonların yaptığı iyiliği unutmamış, imparatora teşekkür mektubu yazmıştı…
Yusuf İzzeddin Efendi’nin Cenaze Merasimi
Babayiğit bir padişahın babayiğit oğlu Yusuf İzzeddin Efendi, tahtın en yakın vârisi olarak “veliahd-ı saltanat” iken, 1916 Şubat’ında şaibeli bir şekilde vefat etmişti. Veliaht için, padişahlar gibi bir cenaze merasimi düzenlendi. Merasimin bütün detayları ise teşrifat defterine kaydedilmiş, kortejin dizilimi ve takip edeceği güzergâh, kroki ile gösterilmişti. Peki, ilk defa yayınlanan bu vesikaya göre Yusuf İzzeddin Efendi’nin cenaze merasimi nasıldı?
“Akıncının Altını Ve İncisi, İyi Bir At İle Keskin Kılıcıdır!”
Akıncılar hakkında merak ettiklerimizi, bu sahada çalışmalar yapan, mevzunun uzmanlarından Prof. Dr. Yücel Öztürk’e sorduk. Aldığımız cevaplar hayli enteresandı… Hocam, …