Manşet, Osmanlı Tarihi

Seyyah mı, Misyoner mi?

Muhtelif tarihlerde ülkemizi ziyaret etmiş ecnebi seyyahlar, geride ciddi bir metin ve fotoğraf arşivi bırakmışlar. Çoğunun adı ve sanını bilmediğimiz bu seyyahların bir diğer ve belki de asıl maksadı seyahat değil, Osmanlılar hakkında bilgi, hatta zaman zaman da malzeme toplamak ve misyonerlikti. Robert Curzon onlardan sadece biridir ve Ayasofya hakkındaki “temennileriyle” dikkat çeker…

Osmanlı toplumu ve coğrafyası uzun asırlar boyunca Avrupalıların hem dikkatini çekti, hem iştahını kabarttı. Özellikle 18. yüzyıl seyyah ve şarkiyatçılarının yazılı ve sözlü olarak ortaya attıkları her şey Doğu ve haliyle Osmanlılar ve Osmanlı memleketi hakkında pek çok efsanenin doğmasına yol açtı. Bu iddiaların bazıları gerçekten ideal bir toplumun gerçekle örtüşen numuneleriydi, bazılarıysa birtakım sosyal bozuklukların abartılı birer ifadesi.

İyi ya da kötü, lehimizde ya da aleyhimizde başkalarının ne gördüklerini ve ne söylediklerini bilmek, toplum olarak “nefis muhasebemiz”in bir kısmını bu söylenenler ışığında yapmak adına yararlı olacaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla Osmanlı asırlarında bir vesileyle gelip memleketimizin herhangi bir yerini gezen ve gören, gördüklerini yazıp da bugüne aktarabilen “gözlemci”lerin nelere dikkat çektiklerini, neyi olumlu neyi olumsuz karşıladıklarını aktarmaya çalışacağız.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 91. sayısından (Mart 2016) okuyabilirsiniz.

 

Önceki MakaleSonraki Makale

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir