1887 yılında Mutsuhito tarafından, ikili münasebetlerin başlatılması gayesiyle, İstanbul’a gönderilen Prens Akihito, padişah katında hüsn-i kabule mazhar olmuştu.


1887 yılında Mutsuhito tarafından, ikili münasebetlerin başlatılması gayesiyle, İstanbul’a gönderilen Prens Akihito, padişah katında hüsn-i kabule mazhar olmuştu.

Topkapı Sarayı Müzesi’nin silah bölümünde sergilenen öyle bir hediye var ki, görenleri hayrete düşürüyor. Bu hediye, bir dönem Uzakdoğu’nun efsanevi savaşçıları samuraylara ait olan ve dört asırlık bir mazinin izlerini taşıyan bir samuray zırh takımıdır.

Tarihimizin her devri, milletimizin yayıldığı her coğrafya uzun ve detaylı bir araştırma konusudur. Dünyanın hemen her köşesine yayılan bir medeniyetin izlerini sürmek heyecan verici olmasının yanında bir o kadar da zordur.

1884 yılı sonlarında Sultan İkinci Abdülhamid, sadece dinî ilimlerin tahsil edileceği “Ulûm-ı Dîniye (Dinî İlimler) Mektebi” ismini taşıyan bir mektep kurmak istemişti. Bu mektebin İstanbul’un Gedikpaşa semtinde inşa edilmesine karar veren padişah, bir de nizamname (tüzük) hazırlanmasını emretti.

Şimdiye kadar hep bölge turizmini canlandırmak için uydurulmuş, aslı esası olmayan bir efsane gözüyle bakılan Van Gölü Canavarı’nın, bundan 121 yıl önce bir Osmanlı gazetesine manşet olduğunu biliyor muydunuz?

Trabzon’un, köklü geçmişi ve sahip olduğu kültürel mirası bakımından, ayrı bir ehemmiyeti vardır. Binlerce yıllık tarihî bir geçmişe sahip şehir, Fatih Sultan Mehmed Han tarafından fethedilmiş (26 Ekim 1461), Yavuz Sultan Selim Han burada valilik yapmış ve Kanuni Sultan Süleyman da yine bu şehirde doğmuştur…

Fatih Sultan Mehmed’e isnad edilen uydurma bir hikâyeyi konu alan opera, bir zamanlar diplomatik krizlere yol açmıştı. G. Rossini’nin Avrupa’da yazdığı, Fatih Sultan Mehmed’i aşağılayan opera, “2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti” faaliyetleri kapsamında İstanbul’un merkezinde sahnelendi…

Ertuğrul Firkateyni, 14 Temmuz 1889’da; 61’i subay ve memur, 548’i er ve erbaş olmak üzere 609 kişilik mürettebatıyla Uzakdoğu yolculuğuna başlar. Firkateyn, uğradığı yerlerde büyük bir coşkuyla karşılanır ve İstanbul’a, seyahat hakkında ardı ardına raporlar gönderilir. Ertuğrul, yola çıktığı günlerden itibaren yurt içinde ve yurt dışında devamlı konuşulmuş, olumlu olumsuz birçok habere konu olmuştur.

Eğri Minare, Aksaray’ın orta yerinde 770 yılı aşkın süredir ayakta duruyor. 30,6 metre uzunluğu, 3 dereceye ulaşan eğimiyle görenleri hayrette bırakan bu eser, İtalya’daki Pisa Kulesi gibi sonradan eğilmemiş, temelden eğri olarak inşa edilmiştir. Günümüzde pek de bilinmeyen bu tarihî eserin ilginç bir hikayesi vardır…

Eskiden, medrese talebeleri üç aylar denilen Receb, Şaban ve Ramazan aylarında hem öğrendiklerini tatbik etmek ve pekiştirmek hem de halkın dini ve ilmi ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla memleketin muhtelif yerlerine dağılırlardı.