Karaman Hatuniye Medresesi

Karaman; bugünlerde Orta Anadolu’da, tarihî sokakları, kalesi, camileri, medrese, kümbet ve virane çeşmeleri ile ayakta durmaya çalışan kadîm bir şehirdir. Şehrin bugüne ulaşan mahzun yapılarından biri de Karamanoğlu Beyliği devrinde Melek Hatun tarafından yaptırılan Hatuniye Medresesi’dir…

bağdat

İslâm Medeniyetinin Zirve Şehri Bağdat

İslâm şehirciliğinin en güzel numunelerindendir Bağdat. Bir şehirden çok daha fazlası, Orta Zaman’ın en ihtişamlı beldesidir. Medeniyet merkezi olmanın gerektirdiği bütün özellikleri, bünyesinde taşımıştır. İlmin, bilimin, irfanın kalbidir. Bağdat’ı gören gözler, onun güzellikleri karşısında “Tüm dünya sanki onun karşısında çöl gibidir.” demişlerdir…

seker kamışı

Şekerin Tatsız Tarihi

İnsanlar her zaman tatlı lezzetlere alâka gösterdi. Ama hiçbiri şeker kadar dikkat çekmedi. Günümüzde sıradan bir ürün olsa da eskiler için şeker, lüks bir tatlandırıcı, ilaç ve baharattı.

yıldız hayvanları

Sultanın Esrarengiz Hayvanları

Osmanlı’nın zor zamanlarında tahta çıkan Sultan İkinci Abdülhamid, devlet işlerini idare ederken, şehzadeliğinden beri devam eden hayvan sevgisi ve merakından da geri durmamıştır. Yıldız Sarayı’nı yüzlerce cinsten binlerce hayvanın bulunduğu dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden biri hâline getiren sultan, bazı hayvanlarla hususi olarak ilgilenmiştir.

birgi

Tarîkat-ı Muhammediye

İmam Birgivî Hazretleri, ömrü boyunca asıl olanı anlattı. Tarikatın hakikî olanını, gerçek mutasavvıflar eliyle gösterdi durdu. Şeriatı yok sayan sahte şeyhleri, cehaleti baş tacı eden ham sofuları tenkit etti.

miğfer

Savaşçıların Baş Tacı Miğferler

Mevzumuz olan miğferler, sadece demirden ibaret değildi. Ustaların asırlık tecrübesinin ve muazzam emeğinin şaheser aletleriydi. Ustaların elinde birer sanat eserine dönüşen miğferler, cenk meydanında ise yiğitlerin baş tacıydı…

KONEVİ

Sultan Alâeddin ve Anadolu’ya Vurulan İslâm Mührü

Anadolu Selçuklu Devleti’nin muhteşem sultanı Alâeddin Keykubad devri (1220-1237), ilim ve irfanın zirveye ulaştığı altın çağdır. Zira Moğol istilası sebebiyle Türkistan, Harezm ve Horasan’dan ayrılmak zorunda kalan birçok mutasavvıf, âlim, derviş ve şeyh, Anadolu’ya gelmiş, Selçuklu sultanlarının maddî ve manevî destekçileri, danışmanları olmuşlardı. Anadolu’da birçok tekke ve zaviye kurmuşlar, özellikle Sultan Alâeddin Keykubad’ın destek ve ilgisini kazanmışlardı. Bu durum, 13. asır Anadolu’sunda sosyal, ekonomik, dinî ve kültürel hayatı büyük ölçüde etkilemişti…