Üç kıtada altı asır hüküm süren bir cihan devletinin temelleri nasıl atılmıştı? İslâmî hassasiyetin, Ehl-i Sünnet akidesine ve şer‘-i şerîfe riayetin, Allah dostlarına ve Ehl-i Sünnet âlimlerine gösterilen hürmetin bundaki rolü ne idi? Osman Gazi’nin mürşidi ve kayınpederi Şeyh Edebâlî Hazretleriyle olan münasebetleri nasıldı? Yine Osman Gazi, oğlu Orhan’a dinî ve itikadî olarak neler öğütlemişti?
Osmanlı padişahlarının Hazret-i Allah’ın (c.c.) inayetine mazhar olmuş kutlu bir hanedan olduğu gün gibi parlak bir hakikattir. Onlar bu devlet ve saadete; yüce İslâm dinine sağlam ve temiz bir itikatla sarılmaları, şer‘-i şerife ve onun hükümlerine kayıtsız şartsız tabi olmaları, ulemaya ve tasavvuf büyüklerine hürmet gösterip kıymet vermeleri sayesinde nail olmuşlardır.
Ertuğrul Gazi’nin tek hedefi, Allah kelimesini yüceltmekti. Bunun bir neticesidir ki, Cenab-ı Hak ona Selçuklu Devleti’nin Bizans hududunda uç beyi olmayı nasip etmiş, bu sayede Ertuğrul Bey, devamlı olarak küffarla harp ve gaza ederek “Gazi” unvanına hakkıyla sahip olmuştur. Ertuğrul Gazi’nin ve aşiretinin en mühim hususiyetlerinden biri de akide olarak Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat yoluna sağlam ve sarsılmaz bağlarla nakş u bend olmuş olmalarıdır ki, her gittikleri yerde muvaffak olmalarının sırlarından biri de buradadır.
Ertuğrul oğlu Osman Bey, babasından devraldığı uç beyliğini bir devlet hüviyetine büründüren sağlam esaslar üzerinde âdeta yeniden teşkilatlandırmıştır ki, böylece devletin gerçek kurucusu Osman Bey olmuştur. Gaza sancağını daha ilerilere taşıyan ve altı asır sürecek devlete ilk padişah olup ismini veren Osman Gazi’nin hükümdarlık devrinin en dikkat çeken hususiyeti, birçok âlim, şeyh ve tarikat erbabının hizmet için Osmanlı Beyliği’ne katılmasıdır. Selçukluların yıkılışı sırasında, her taraftan gelen bu kişiler, meşru güç olarak Osmanlıları kabul etmişlerdir.
Osmanlıların kuruluş devrinde toplum ve devlet hayatının esasını teşkil eden tekke, dergâh gibi tasavvufî müesseselerle tarikatlar, yükseliş devrinde dünyaya sunulan medeniyetin teşekkül etmesinde büyük hizmetler ifa etmiştir. Osman Gazi’nin fırsat buldukça Allah dostlarından Şeyh Edebâlî Hazretleri’nin ve diğer zatların sohbet ve ziyaretlerine devam etmesinin bu devletin temelinde büyük payı vardır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 124. sayısından (Aralık 2018) okuyabilirsiniz.
Bizler Türk milleti olarak aslimiza döndüğümüz vakit ,Ehli Sunnete bağlılığımız tam olduğu vakit
Alem-i İslama ve Devlet-i Türkiye’ ye hakiki manada hizmet edecek nice Osmanlar yetişecektir biiznillah…..
Osmanlı hayranlık duymanın ötesinde aşık olunacak bir yönetim ve devlet yapısı ah ah