Birinci Dünya Savaşı sonunda Ca’ber Kalesi ile birlikte Suriye’nin sınırları içinde kalan ve Fransa’nın mandasına verilen türbe Türkler için büyük değer taşıdığı için TBMM hükümetiyle Fransa hükümeti arasında imzalanan anlaşma gereğince Türkiye’ye bırakılacak, türbe ve civarındaki toprak Türkiye toprağı kabul edilecekti…
Anadolu’ya geçişimiz için basamak teşkil eden Mezopotamya havzası, atalarımızın uzun süre hüküm sürdüğü toprakların başında gelir. Medeniyetler beşiği olan bu bölgeden birçok unsur aldığımız gibi buraya sayısız eser hediye etmişizdir. Camiler, medreseler, hanlar, hamamlar hatta mezarlar bu tarihi geçmişin silinmez izlerini taşır. Bu eserler şimdi başka bayraklar altında vazifesini icra etse de yine atalarımızın at koşturduğu o topraklarda bir yerde bayrağımız dalgalanmakta, askerlerimiz nöbet tutmaktadır.
Suriye sınırları içinde kalan Ca’ber Kalesi yanında bir türbe mevcuttur. Bu türbede senelerdir Mehmetçiklerimiz nöbet tutar, Türk bayrağı dalgalanır. Burası, kendisinde milletimize mal olmuş tarihî bir şahsiyet medfun olduğu için Türkiye toprağı sayılmıştır. Peki, başka bir ülke toprağını kıyamete kadar milletine mal eden bu şahsiyet kimdir?
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Şubat (66. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
