Osmanlı devrinde matbaalar iki şekilde faaliyet gösteriyordu. Bunlardan birincisi hurufat, diğeri taş basmasıydı. Eski matbaalar ve işleyiş usulleri bugün tarihe karıştı. Günümüzde son teknoloji baskı makineleriyle yapılan iş eskiden nasıl yapılıyordu? İşte hurufat, taş basması ve eski matbaaların işleyiş tarzları hakkında bugün bilinmeyenler…
Kitap matbaada basılır. Peki matbaa nedir? Celal Esad, Sanat Ansiklopedisi’nde matbaayı şöyle tarif ediyor: “Hurufat ile veya taş basmasıyla kitap ve resim basılan yer. Vaktiyle basmahane denirdi. Bugün basımhane ve basımevi de denilmektedir.” Bu tarif günümüzdeki matbaayı anlatmıyor; tam da bizim mevzumuzu, Osmanlı devri matbaasını izah ediyor. Zaten ansiklopedi ilk defa 40-50’li yıllarda basılmış. Bu tarifin üzerinde durmalı ve bazı yerlerine açıklık getirmeliyiz.
Tariften, matbaanın iki şekilde faaliyet gösterdiğini anlıyoruz veya iki tür matbaa olduğunu. Evet, matbaa kitap, dergi, resim vs. basıyor; fakat bunu iki usul kullanarak yapıyor. Bunlardan birincisi hurufat diğeri taş basması. O halde hurufat nedir, taş basması nedir? Bu iki sualin cevabını sizlere bir makale halinde anlatalım istedik, neticede ortaya bu yazı çıktı. Fakat öncesinde matbaanın niçin gerekli olduğundan biraz bahsedelim.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ekim (62. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.