Günümüzde olduğu gibi Osmanlı Devleti devrinde de İslâm’a ve Kur’ân-ı Kerîm’e dil uzatanlar vardı. Bunlara karşı devlet birtakım tedbirler alıyor, suçu tespit edilenler ağır cezalara çarptırılıyordu. Özellikle İslâmî konularda son derece hassas olan Osmanlılar bu gibi kusurlu suçlara karşı gereken cezaları vermekte ve tatbik etmekte hiç geri kalmamıştır. Sultan Beşinci Mehmed Reşad dönemine ait bir vesikadan, meselenin ehemmiyeti anlaşılmaktadır. Zira Kur’ân-ı Kerîm’e yapılan saygısızlığa karşı bizzat padişahın isteğiyle şiddetli cezalar verilmiştir. İşte bir Robert Kolej öğrencisinin yaptığı hürmetsizlik ve duyulan üzüntü.
Günümüz Türkçesiyle:
İçişleri Bakanlığı’na, Rumeli Hisarı’nda bulunan Robert Kolej talebesinden yirmi bir yaşlarında Aziz Vamık isminde bir öğrencinin mezuniyet merasiminde okuduğu tezinde Kur’ân-ı Kerîm hakkında ‘‘O köhne kitabın karanlık satırları’’ gibi her Müslüman’ın kalbini yaralayacak bir ibarenin bulunduğu, sözüne itimat edilen bazı kimseler tarafından haber verilmiştir. Cenâb-ı Hakk tarafından hikmet vasfıyla övülen Mefhar-ı Mevcudât Efendimiz hazretlerinin parlak ve ebedî bir mucizeleri olan ve beşeriyetin iki cihan saâdetine kefil olan bir Kitab-ı Mübin hakkında, Osmanlı Devleti’nde Müslüman ismi taşıyan bir genç tarafından böyle küfrü icap eden bir ibarenin kullanılmasının ne kadar büyük bir üzüntü ve kedere sebep olacağı aşikârdır. Bunun için hemen adı geçen tezin getirtilmesi ve araştırılıp, ortaya çıkacak sonuca göre bu kelimeleri yazma cüreti gösteren öğrenci hakkında meselenin ehemmiyetine binaen şiddetli bir ceza uygulanması hususunda gereğinin yapılması bakanlığınızdan beklenmektedir efendim.
17 Haziran 1915
Şeyhülislam adına Müsteşâr
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 89. sayısından (Ocak 2016) okuyabilirsiniz.