1875 yılında inşasına başlanan Aziziye Câmii, Sultan Abdülaziz Han’ın 1876’da tahttan indirilmesi ve elîm bir şekilde şehîd edilmesiyle yarım kalmış, geriye caminin hazin hikâyesi ile solmuş birkaç fotoğraftan başka bir şey kalmamıştır.


1875 yılında inşasına başlanan Aziziye Câmii, Sultan Abdülaziz Han’ın 1876’da tahttan indirilmesi ve elîm bir şekilde şehîd edilmesiyle yarım kalmış, geriye caminin hazin hikâyesi ile solmuş birkaç fotoğraftan başka bir şey kalmamıştır.

Osmanlı bilim kurumlarını ve buralardaki ders programlarını düzenleyen, yüzyıllar boyunca kitapları medreselerde okutulan Osmanlı bilim adamı Ali Kuşçu’nun Semerkand’dan Tebriz ve ardından İstanbul’a uzanan hayatı da oldukça ilgi çekicidir…

Adana Vilâyeti dâhilinde ilk parke kaldırımlar Tarsus sokaklarına döşenmiş, Anadolu’da madenî borularla evlere kadar su isâlesi ilk olarak Tarsus’ta yapılmıştı. Türkiye’deki ilk elektrik santrali de Tarsus’ta kurulmuş ve ilk şehir elektriği üretimi burada gerçekleştirilmişti…

Kahramanlar zor zamanlarda ortaya çıkar. Bazen bir insan, bazen de bir makinedir… Gökyüzünde savaştan savaşa uçan Ertuğrul, yere çakılsa da parçaları toplanarak yeniden vatan hizmetine kanat açacaktır…

Çanakkale Boğazı’nın haiz olduğu ehemmiyetin fazlasıyla farkında olan Sultan İkinci Abdülhamid Han boğazın muhafazasıyla alakalı neler yapılabileceği hususunda muhtelif çalışmalar yaptırmıştır.

Pek çok fonksiyonu bulunur saat kulelerinin. Şehrin sembolüdürler… Adres tarifleri ona göre yapılır, hatıra fotoğrafları onun önünde çekilir.

İlk sokak lambasını İspanya’nın Kurtuba şehrinde yapan Endülüs Emevileri, her yüz metrede bir içerisinde gaz lambası olan direkler dikmişler ve bu gelenek zamanla yaygınlaşarak günümüze kadar gelmiştir.

Dilekçe ve mektup gibi bazı belgelerde bazen mühür veya imza kullanılıp resmî ve önemli vesikalarda, mahkeme-i şeriyye ilâm ve hüccetlerinde ise imza ve mühür birlikte kullanılmıştır. Bu usul, yazılan şeyin sahte olmadığını bildirmek açısından mühimdir…

Osmanlı devri yol yapımında dikkatleri üzerine çeken en mühim araç silindirdir diyebiliriz. Kazma kürekle açılan yollara toprak, mıcır, taş ve diğer malzemeler mühendisler gözetiminde döşeniyordu. Yola döşenen malzemenin sıkıştırılması, bozulmasının önüne geçilmesi için de silindirler kullanılıyordu.

Hicaz’ın Osmanlı idaresine geçmesinden (1517) itibaren bölgenin su ihtiyacı için çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar, mevcut su yollarının tamir ve bakımları, yeni su kuyularının açılması, su sarnıçlarının tesis edilmesi, yakın veya uzak yerlerden su getirtilmesi ve son olarak da deniz suyu arıtma tesislerinin kurulması şeklinde olmuştur…