Ebced hesabıyla bir yerlerde yolumuz muhakkak kesişmişse de nadiren duyarız bu ifadeyi. Ama eskilerin hayatının ta kendisiydi ebced. Doğumdan ölüme, …


Ebced hesabıyla bir yerlerde yolumuz muhakkak kesişmişse de nadiren duyarız bu ifadeyi. Ama eskilerin hayatının ta kendisiydi ebced. Doğumdan ölüme, …

Osmanlı coğrafyasını birbirinden güzel eserlerle süsleyen Mimar Sinan, Hürrem Sultan’ın vakıflarına gelir getirsin diye kendisine inşa ettirdiği çifte hamamın, vefatından …

Eskiden şehirleri birbirine bağlayan sadece yollar, raylar veya telgraf telleri değildi. Bir ressamın fırçasıyla da bağlanabilirdi birbirinden çok uzakta …

Muallimliği ve öğretme aşkından dolayı “muallim” lakabıyla tanındı. Yemez içmez, varını yoğunu kitaba yatırırdı. Binlerce öğrenci yetiştirmiş, birçok kitap ve makaleler yazmış, ardında on bin cildin üzerinde kitap bırakmıştı…

Her yıl mart ayında Siirt’in Tillo ilçesi enteresan bir ışık hadisesine şahitlik ediyor. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri 280 yıl önce üstazı İsmail Fakirullah Hazretleri için yaptırdığı türbeye 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde ışığın girmesini sağlayacak bir sistem planlamıştı. Asırlardır devam eden ışık hadisesi; türbe, hemen yanındaki kule ve tepede bulunan duvar-kalenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor…

“…Sırtında Bonjur biçimi tirşe kumaştan ceketi, ayaklarında piyangolu rugan iskarpinleri ve başında kenarlarından kumral saçlarının perçemleri fışkıran hafifçe yana eğik koyu renk, yumuşak fesiyle iki dirhem bir çekirdek” bu adam bir edipten başkası değildi.

Osmanlılar tarafından Kafkasya’da birçok müessese kurulmuş, cami ve medreseler inşa edilmiştir. Bu coğrafyada yapılan en güzel eserlerin başında, şu sıralar tekrar inşa edilmesi düşünülen Batum Aziziye Camii gelmektedir…

Başarılı devlet idaresinin yanında, divan sahibi şairlerden olup devrinin önde gelen sanatkarları arasındadır…

Üretimin ve tüketimin günümüzdeki kadar hızlı olmadığı eski devirlerde her şeyde olduğu gibi ilmi faaliyetlerin olmazsa olmazı kâğıt ve mürekkep üretiminde de ayrı bir uzmanlaşma ve derinlik vardı..

Orta Asya’dan Akdeniz’e Aral Gölü’nden Mısır’a kadar uzanan geniş bir devlet kurmayı başaran Selçuklular Fars dili, edebiyatı ve kültürüyle yakından ilgilenmişlerdir. Selçuklu sultanlarının şahsi gayretleri, Farsçanın büyük bir kültür ve edebiyat dili haline gelmesinde önemli rol oynamıştır…