Eyüp semtinin Haliç’e nazır tepesi, günümüzde Fransız Yazar Piyer Loti’nin ismiyle biliniyor. Ancak, nice tarihi şahsiyete ev sahipliği yapan bu tepe büyük bir devlet ve ilim adamı İdris-i Bitlisî’ye atfen asırlarca İdris Köşkü Tepesi diye anılmış ve kayıtlara bu şekilde geçmişti. Tepenin gerçek ismine kavuşması kadirşinaslık değil, iâde-i itibar olacaktır…
Sultanlar da Lâtife Eder
Sultanları hep disiplinli ve sert şahsiyetler olarak biliriz de en başta bir insan, müşfik bir aile reisi, hatta emri altındakilere şakalar yapabilecek nüktedan kimseler oldukları gerçeğini pek aklımıza getirmeyiz. Ama sultanlar da latife ederler…
CAMİDEN KİLİSEYE AHIRDAN MÜZEYE SİGETVAR KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ
Kanuni sultan Süleyman’ın son seferinde (1566) fethederek Osmanlı topraklarına kattığı Sigetvar Kalesi’nde sultanın hatırasına bir cami yaptırılmıştı. Zaman içinde konut, hastane, depo, kilise ve ahıra dönüştürülen cami binası günümüzde müze olarak kullanılıyor…
MOSTARLI SALİH’İN İZİNDE
Salih, sahibi olduğu dükkânda sanatını işlerken birden patlayan bir tüfekten çıkan kurşunla kalbinden yaralanmış ve oracıkta ölmüştü. Günlerden cumartesiydi. maktulün mirasçılarının isteği üzerine mahkemece olay mahallinde keşif yapılmış ve Salih’in sol memesi altından aldığı kurşun yarası sebebiyle öldüğü tespit edilmişti…
Noel Baba Neyimiz Olur?
“Yılbaşı neyimiz olur? diye soruyorum… ‘Ramazan Bayramı’mız mı, kandilimiz mi, Kurban Bayramı’mız mı?’ diye sual açmak da yersiz olmazdı. Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz, ki hiçbiri böyle şımarıklıkla böyle ayyaşlıkla böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı…” (Arif Nihat Asya)
Haydarpaşa’da Bir İngiliz Mezarlığı dost İngilizlerle düşman İngilizler aynı Mezarlıkta
Kırım Harbi sırasında Osmanlı’nın müttefiki olan İngilizlerin yaralılarının bakımına tahsis edilen hastane, hem Kırım Harbi yaralılarını ağırlaması, hem de burada modern hemşirelik mesleğinin temellerini atan Florance Nightingale’nin görev yapması nedeniyle dönemin Avrupa matbuatının ilgi odağı olacaktı…
MİMAR SİNAN’IN UNUTULAN KÖPRÜSÜ YA DA SİNAN’A SAYGISIZLIK
“Dünya durdukça, eserlerimi gören aklıselim sahiplerinin, çabamın ciddiyetini göz önünde bulundurarak bana insaf ile bakacaklarını ve beni hayır dualarla anacaklarını umarım, inşallah.” Mimar Sinan
Sizin Müslümanlığınız Bizim Kabulümüze Bağlı Değildir! A. Cevdet Paşa’nın Dr. Vahmarhayden’e Mektubu
“İslam dininin esası iki sözden ibarettir. Biri Cenab-ı Hakk’ın birliğini tasdik etmektir ki Arapça ‘Lâ-ilâhe illallâh’ kelamıyla eda edilir. Diğeri Muhammed aleyhisselam hazretlerinin Allah’ın peygamberi olduğunu tasdik etmektir ki Arapça ‘Muhammedün Resûlullâh’ sözleriyle yerine getirilir.
SELÇUKLU’NUN ÇEVGÂNI AVRUPA’DA OLDU POLO
Selçuklular devrinde bir Çeşit Savaş Sporu olarak oynanan Çevgân, Asya ülkelerinde rağbet gören bir oyundu. 19. yüzyılda İngilizlerin Afganistan ve kuzey Hindistan’ı işgaliyle Çevgân Polo adını alacak ve bütün dünya bu oyunu tanıyacaktı. bugün Polo olarak bilinen ve oynanan Çevgân Çok yaygın bir Şekilde oynanmakta…
TUNUS’TAN BİR SES: OSMANLILAR GELMİŞ! TÜRKLER GELMİŞ!
Koskoca Osmanlı devleti üç kıtada her yerde arkasında birer parça vatan toprağı ve vatandaşını bırakarak çekilmek mecburiyetinde kalmıştı. İşte bunlardan biri de, çok yakınımızda duruyordu. Çevrenin etkisiyle dedelerinin dilini, Türkçeyi unutmuşlardı. Ama evin her tarafında kültürlerini yaşatıyorlardı…