Peygamber Efendimize Hakaret Piyesinde Diplomasi Başarısı

İlk olarak “Roland’ın Kızı” piyesi ile İslâm düşmanlığını ortaya koyan Fransız yazar Bornier, Fransa’da yeni bir hakaret piyesini oynatma izni almıştı. Bunun üzerine Paris sefirimiz Esad Paşa’nın teşebbüsleri sonucu, Fransa Maarif Nazırı tarafından, “oyunda bazı değişiklikler yapılarak” oynanması kararı alınmıştı.

Bosna-Hersek’te Avusturya Zulmü

1878’de Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan Berlin Antlaşması’nı fırsat bilen Avusturya hukuka aykırı olarak Bosna-Hersek’i işgale başlamıştı. “Dirlik, refah ve hürriyet getireceği”, “Müslümanları uygarlaştıracağı” iddiasıyla kamuoyunun gözü boyanırken hem Müslümanlara hem de yerli Ortodoks Hıristiyanlara zulüm, işkence ve haksızlık yapmıştı.

Bir Dostluk Hikâyesi Osmanlılar-Macarlar

“Macarlar Tuna üzerinden Osmanlı’ya el uzattıkları gün Pan-slavizm fikrini yayanlar dünyanın dört bir yanında Osmanlılık aleyhine etmedik hezeyan bırakmazlardı. Avrupa’da bu yalanları reddedip Osmanlılara yardım elini ilk uzatanlar o mert oğlu mert Macarlar olmuştur.”

Belâtu’ş-Şüheda

Endülüs’ün tarihinin yanında Ortaçağ Avrupası için çok önemli bir savaştır Puvatya… Batı Avrupa’nın en büyük gücü Frank Krallığı ile karşı karşıya kalan Müslümanların destansı mücadelesi, Endülüs’ü ve İslam davasını daha iyi anlamamızı sağlıyor…

Alçak Sandalye Krizi

Devletlerarası münasebetlerde elçilerin ve elçilik heyetlerinin mühim bir yeri vardır. Protokol sıralamasında bir elçinin oturduğu sandalyenin yüksekliği bile onun temsil gücünü gösterir… Bundan 341 yıl önce Fransa’nın İstanbul elçisinin temsil derecesi küçültüldüğü gibi bir de alçak sandalyeye oturtulmuştu…

3 Kıtada 4 Yıl

Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’de Agamemnon adlı savaş zırhlısında imzaladığı Mondros Mütarekesi’yle savaştan çekilirken, müttefiki olan Prusya-Alman İmparatorluğu da, “1918’de on birinci ayın on birinde ve saat on birde,” Orient Express’in 2419D No.lu Vagonu”nda imzalattırılan mütareke ile savaş dışı bırakıldı.

Fransa’ya Osmanlı Tokadı

Günümüzde olduğu gibi Sultan Dördüncü Mehmed Han devrinde de Osmanlı – Fransa münasebetleri kopma noktasına gelmişti. Osmanlı Devleti, Süleyman Müteferrika Ağa’yı elçi olarak Paris’e göndermişti. Süleyman Ağa hem krala haddini bildirmiş hem de elçilik müddetince Fransızlara Türk âdetlerini tanıtmıştı.