Altı buçuk asır, üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti, yaşlanıp güçten düştüğünde, adalet götürdüğü diyarların büyük bir bölümünden geri çekilmek zorunda kaldı. Osmanlı, varlığının nişânesi olan pek çok şeyi de bu topraklarda bırakmıştı…
Kudüs’te Osmanlı hâkimiyeti mevzusunda çalışmaya karar verdiğim 2007 yılından bu yana Ortadoğu ve Türk siyasetinde onca şey değişti. Birbiri ardına gelişen hadiseler Türkiye ile Filistin’i birbirine gittikçe yakınlaştırdı. Üstüne adına “Arap Baharı” dedikleri ve Ortadoğu’yu kasıp kavuran hadiseler de eklenince Türkiye Filistin için çoktan “Yeni Osmanlı” oluvermişti. Daha önce İsrail ile Türkiye arasındaki ittifak anlaşmalarının Filistin nazarında hoş görülmediğini ve bu anlamda Filistin’deki Türkiye imajını ancak Filistinlilerle tanıştıktan sonra öğrenmiştim. Aralarında halk cephesi üyelerinin bulunduğu bazı kimseler Osmanlıların buradaki tam 400 yıllık hâkimiyetini isti´mâr (sömürgeci) kelimesiyle özetlerken Türkiye’nin bölgede gerçekten “Yeni Osmanlı” olduğu konusunda hemfikirler. Buna karşın Filistinlilerin yüzde doksanında ben iyi bir Osmanlıydım! Şimdi onlar için yardıma muhtaç bu Osmanlıya yardım zamanıydı.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Haziran (58. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.