“Ey Ayaz! Dün çobandın, bugün vezirsin. Peki yarın?..” Bu sözler, bir çoban çocuğun devlet kademelerindeki olağanüstü yükselişinin öyküsünü özetler nitelikteydi. Gazneli Mahmud’un en güvendiği adamı olan ayaz, sadece bir vezir değil, Lahor’un ilk Müslüman valisi, müstesna bir devlet adamıydı…
Genelde dünya, özelde ise İslâm medeniyetinin önde gelen tarihî ve kültür eserlerine ev sahipliği yapan şehirlerden biri, yaklaşık 2500 yıllık geçmişiyle Pakistan’ın Lahor vilayetidir. Geçmişteki sayılarımızda Pakistan ve Lahor’dan bahsetmiştik. Bu kez, kadim İslâm şehirleri ve başkentleri arasında önemli yere sahip, İmâm-ı Rabbanî (k.s.) Hazretleri’nin ifadesiyle “Hint beldelerinin kutbu’l-irşâdı,” Lahor’un ilk Müslüman valisini, sayfalarımızda ağırlıyoruz.
Daha çocukken, terli olduğu hâlde kendisinden su isteyen Sultan Gazneli Mahmud’u meşgul ederek su vermeyi geciktiren, kıvrak zekâsıyla sultanın dikkatini çeken ve aynı sultan tarafından yetiştirilmek üzere saraya alınan, daha sonra sadakati ve liyakati sayesinde hazine memurluğuna kadar yükselen, makam ve mevkilerin kendisini değiştirmemesi için odasında çobanlıktan kalan elbiseleri ile oturan, zamanla sultanın nedimi yani sırdaşı olan bu zatı hatırladık mı acaba? Evet, işte o zatın; Sultan Gazneli Mahmud’un en yakın dostu, en sadık veziri Ayaz’ın ebedî istirahatgâhı, Lahor şehrindedir.
Halk arasında “Eski Lahor” diye bilinen bölgede; Padişah Camii, Tarihî Anarkali Pazarı, Delhi Kapısı ve Lahor Kalesi gibi ihtişamlı eserlerin yanında, Melik Ayaz’ın mütevazı türbesi de bulunur. Yüzyılların gölgesinde, betonarme binalar arasında sıkışıp kalmış bu küçük kabir, liyakat ve sadakatin sembolü olarak mahşer sabahını bekliyor. Mezar taşında, Arabî harflerle “Ahmed Ayaz Sipahsalâr-ı Şehinşâh-ı Mahmud Gaznevî” yazılıdır.
Peki, Kimdir Bu Ayaz?
Gelin beraber tarihin gizli sayfalarını usulca açalım, geçmişin sırlı odalarının kapılarını aralayalım ve tarih köşkünde tahtına kurulmuş oturan Melik Ayaz’ın peşine düşelim. Kaynaklar, bize Ayaz’ın doğum-vefat tarihleri, görevleri, milliyeti ve yaşadığı yerler hakkında kâfi miktarda malumat sunmuyor. Ancak biz merceğimizi, Ayaz’ın yaşına veya yaşadıklarına değil, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” diyerek onun hayatındaki ibret tablolarına tutmak istiyoruz.
Bu kısma geçmeden önce Melik Ayaz hakkında ulaşabildiğimiz kaynaklardan biraz bilgi vermek ve bu zatın üstündeki bilinmezlik perdesini aralamak niyetindeyiz. Şunu en baştan söyleyelim: Makalemizde bahsedeceğimiz Gazneli Mahmud’un nedimi ve veziri olan Ayaz ile 16. asırda yaşamış, Gucerat Sultanı I. Mahmud’a hediye edilmiş, bazı Hint vilayetlerinde valilik yapmış, Osmanlı Devleti ile temas kurmuş asker ve devlet adamı Melik Ayaz, farklı kişilerdir. Bu iki tarihî şahsiyeti, birbirine karıştırmamak gerekir.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 205. sayısından (Eylül 2025) okuyabilirsiniz.