19. asır da Türkistân’da, Müslümânlarla Ruslar arasında cereyan eden şiddetli mücâdeleler de, ortaya koyduğu gayret ve kahramanlık ile temayüz etmiş ve o devre damgasını vurmuş müstesnâ bir mücâhide kahraman: Kurmancan Datka (1811-1907)


19. asır da Türkistân’da, Müslümânlarla Ruslar arasında cereyan eden şiddetli mücâdeleler de, ortaya koyduğu gayret ve kahramanlık ile temayüz etmiş ve o devre damgasını vurmuş müstesnâ bir mücâhide kahraman: Kurmancan Datka (1811-1907)

“Kalfalığımı İstanbul’daki Şehzade Camii’nde yaptım, ustalığımı da Süleymaniye Camii’nde tamamladım. Amma bütün kudretimi bu Selim Han Camii’nde sarf edip, hünerimi açık seçik ortaya koydum.

“Kur’an dedikleri kitaba karşı besledikleri saygı o kadar büyüktür ki, tertemiz olmadan, abdest almadan veya ellerine bir bez sarmadan ona dokunamazlar. Kitabı belden aşağı tutmazlar ve okunurken bütün dikkatlerini vererek dinlerler.

Sultan, “Bu yayın kirişini bozup tekrar kuracak Osmanlı memleketinde bir baba yiğit, bir kahraman var mı?” diye haber salar. İstanbul’un bütün pehlivanları, güçlü kuvvetli adamları gelirler, yayı bozup kurmaya bir türlü muvaffak olamazlar…

Her türlü muamelenin adil esaslar üzerine inşa edildiği Osmanlı’da, kendilerini korumaktan ve haklarını savunmaktan aciz olan hayvanlar, çıkarılan kanunlarla devlet tarafından muhafaza altına alınmıştır. Öyle ki, bazı durumlarda hayvanlara iyi bakılmaları için maaş dahi bağlanmıştır.