Osmanlı İktisadı ve Paranın Tarihi

Adalet ve sosyal refah Osmanlılar tarafından titizlikle gözetilmişti. Osmanlı bütçeleri devletin artan askerî harcamaları karşılayabilmesi için mukataa, cizye ve avârız gibi gelirlere yönelmiş ve zaman içinde Osmanlı ekonomisi giderek nakdî bir karakter kazanmaya başlamıştır…

Fransa’ya Osmanlı Tokadı

Günümüzde olduğu gibi Sultan Dördüncü Mehmed Han devrinde de Osmanlı – Fransa münasebetleri kopma noktasına gelmişti. Osmanlı Devleti, Süleyman Müteferrika Ağa’yı elçi olarak Paris’e göndermişti. Süleyman Ağa hem krala haddini bildirmiş hem de elçilik müddetince Fransızlara Türk âdetlerini tanıtmıştı.

Kadılık Müessesesi

Osmanlı adalet sisteminde büyük sivil ve adli amirler kadılardı. Kendi kültürel sahasında, kendinden önceki meslektaşlarına nazaran daha geniş yetkilerle donatılmış olan kadılar tahsili, mesleğe geçişi ve terfii itibariyle de gelişmiş bir hiyerarşiye ve kurallar bütününe tabiydi…

Osmanlı’da Kadın

Şemseddin Sami, kadının toplum içindeki ehemmiyetini şöyle dile getirir: “Kadın, cemiyet-i beşeriyenin esası, ahlâk-ı umumiyenin rüknü, aile denilen ve insanı canavarlıktan çıkarıp medenileştiren bir mukaddes bağın ukdesi, insaniyetin bir bahçesidir.”

Malezya’yı İdare Eden Osmanlı Nesli

19.yüzyıl Osmanlı Haremi’ndeki Çerkez cariyelerden biri olan Rukiye Hanım, Sultan İkinci Abdülhamid devrinde Malezya’ya gönderildikten sonra Johor sultanının kardeşiyle evlendirilmişti. İlk eşinin vefatıyla sona eren evliliğini Endonezya ve Malezya’da yaptığı diğer mühim evlilikler takip edecek, 3 ayrı evliliğinden dünyaya gelen 10 çocuğu ve torunları bağımsız Malezya Devleti’nin çeşitli kademelerinde önemli roller alacaklardı.

Çocuklara Mahsus Matematik Kitabı

Eskiden okullardaki ders kitaplarının yanında günümüzdeki gibi çok çeşitli yardımcı kitaplar hazırlanmaktaydı. Ta’lîm-i Hesâb isimli kitap da o devre ait matematik bilgisini ve öğretim tekniğini göstermesi bakımından ilgi çekici.

Ortadoğu’da Bir Osmanlı Projesi

Selahaddin Eyyubî 1187’de, Kudüs’ü fethettikten sonra burada büyük bir medrese inşa ettirmiştir. Bu medrese zaman içinde çeşitli değişikliklerle Osmanlı devrine ulaşmış ve Selahaddin Eyyubî Külliye-i İslâmiyesi ismiyle bir Osmanlı okulu halini almıştır.