Seyahat

Fotoğrafın Ötesinde Bir Hissiyat Ecdadın İzinde Olmak

İkrime bin Ebû Cehil kabri

Yedikıta dergisi olarak “Yerinde Tarih” düsturuyla pek çok ülkeye gittik. Farklı şehirleri ziyaret ettik. Basında ilk defa yayınlanan mekânlara, fotoğraflara, videolara imzalar attık. Zira biraz da -hatta fazlaca- bu demekti Yedikıta. İsmi ile müsemma bir şekilde, dünyanın farklı coğrafyalarında, tarihin saklı kalmış taraflarını, açığa çıkarma gayemiz yıllardır devam ediyor.

Yine böyle bir niyetle çıkmıştık Ürdün seyahatimize. Ürdün bizi fazlasıyla şaşırttı, çokça memnun etti. Çünkü bizim için çokça yazılacak ve çekilecek malzeme, yaşanacak hissiyat sunmuştu. Okuyucunun son hâlini gördüğü fotoğraf ve yazıların perde arkasını aktaran bir örnek sunmak isteriz bu sefer size…

Seyahatimizin 2. gününü ülkenin kuzey bölgesi İrbit’e ve Gor Vadisi’ne ayırmıştık. Verimli arazileriyle Gor Vadisi, Ürdün için çok önemli bir tarım bölgesi. Bölgede bulunan Sahabe-i Kiram Efendilerimizin  (Muaz bin Cebel, Şurahbîl bin Hasene, Ebû Ubeyde bin Cerrah Hazerâtı) kabirlerini ziyaret edip ana yoldan ayrılıyoruz. Zira yeni keşifler için tali yollara sapmak gerek.

Gor Vadisi’ni arkamıza alıp uzun ince dağ yolundan mütevazı arabamızla yavaş yavaş tırmanmaya başladık. Seyahatimizde bize eşlik eden rehberimiz de nihai hedefimiz olan İkrime bin Ebû Cehil (r.a.) Hazretleri’nin kabrini tam bilmiyordu. Daha evvel gelmesine rağmen belirgin olmayan bir mahalde olduğu ve yerli halk tarafından bile çok bilinmediği için emin olmadan yolumuza devam ediyoruz. Tepeler geçiliyor, tek tük bedevi çadırlarında yaşayan insanlara rast geliyoruz. Ama ne bir iz var ne de mübareğin kabrini sorduğumuz insanlardan net bir cevap alıyoruz. Umutsuzluğu yaşadığımız bir vakitte, asırlar öncesinden dikildiği belli bir zeytin ağacının gölgesinde dinleniyoruz.

Önceki MakaleSonraki Makale

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir