Müderrislik, mühendislik, hekimlik, tarihçilik, hattatlık, şairlik… Bu hünerlerin yanında bir de Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca ve Fransızca bilgisi… Bu cihetleriyle aslında tam bir “hezarfen” olan Şânîzâde Atâullah Efendi, 19. asırda modern tıbbın ülkemizde gelişmesinde tam manasıyla bir dönüm noktasıdır…
Hindistan’da Nakşîler ve Babürlüler
Hint topraklarında İslâmiyet’in ve tasavvufun geçmişi, çok eski tarihlere kadar uzanır. 1200 yılından itibaren Müslüman Türkler, bu coğrafyaya 650 yıl …
İki Memleketin Hikâyesi
Osmanlı’nın “Memleketeyn (İki Memleket)” dediği Eflak- Boğdan’ın ve Erdel prensliğinin, yani bugünün Romanya’sının hikâyesi var burada. Avrupa Hunları’nın ayak izlerini …
Kardeşliğin Serhad Kalesi Pakistan
Pakistan kelimesi bizde, her şeyden önce kardeşliği ve uzanan samimî yardım elini ifade eder. Bunda, şüphesiz tarihî birlikteliğin ve ortak …
Müslüman Kahire
Kahire’de ilk İslâm fethi yaklaşık on dört asır evvel gerçekleşti. Daha önce orada yaşayan peygamberler devrini saymasak bile bu çok …
İpek Yolu İlim Yolu
Osmanlı’nın Robinsonları
Daniel Defoe’nun, dünya klasikleri arasına girmiş meşhur romanının kahramanı Robinson Cruose’u bilmeyen yoktur. Issız bir adaya düşen Robinson 28 yılını burada geçirmiştir. Gerçek bir hikâyeden yola çıkarak kurgulanan roman, Hıristiyanlık ve sömürgecilik propagandası yaptığı gerekçesiyle de eleştirilmiş aynı zamanda.
Kırım Bolşevik İşgalinde Bir kırımlının hatıra defterinden-1918
Birinci dünya savaşı sonunda doğu Cephesinin kapanmasının ardından Kırım bolşevik işgaliyle karşı karşıya kalmıştır. Bu esnada büyük bir heyecanla istanbul’dan memleketine giden bir Kırımlı “güzel ve zavallı vatanından” gözyaşlarıyla geri dönerken Kırım’ın 100 yıl önceki halini anlatan bir yazı kaleme alır…
Sultanlar da Lâtife Eder
Sultanları hep disiplinli ve sert şahsiyetler olarak biliriz de en başta bir insan, müşfik bir aile reisi, hatta emri altındakilere şakalar yapabilecek nüktedan kimseler oldukları gerçeğini pek aklımıza getirmeyiz. Ama sultanlar da latife ederler…
Sarayın Dili Bir Başka İdi!
Her adımında köklü bir kültürü gördüğümüz Osmanlı’da sarayda hayat farklı akardı. Oldukça sistematik ve müessesevî yapısında her faaliyet gibi ifadeler de sıradan değildi…